23 Haziran 2015 Salı

EĞİTİMCİLER İÇİN PSİKOLOJİK İÇERİKLİ BAŞUCU KİTAPLARI



EĞİTİMCİLER İÇİN PSİKOLOJİK İÇERİKLİ BAŞUCU KİTAPLARI

Yazar: Garry  Mıtchell
Yayınevi: Hümanist Eğitim Yayınları
Sayfa Sayısı: 430
Eğitim  ve gelişim konusunda bir zamanlar çok sınırlı kaynağa Türkçe ulaşabiliyordunuz. Hatta web üzerinden siparişler gibi lükslerimiz de bulunmadığı için yabancı kaynaklara erişim de sınırlıydı. ASTD Infoline’ları gibi dökümanlar da derine inmeyen yüzeysel bilgiler içeriyordu.
Tam da o dönemlerde kurulan Humanitas Doğuş İnsan Gücü Yönetimi ismini alarak kurulan Doğuş Holding’in insan kaynakları danışmanlık firması bu konuya el atmıştı. Şu an Finansbank Genel Müdür Yardımcısı olan sevgili Hakan Alp’in vizyonu ile  Humanitas ,  Garry Mithchell’in “The AMA Guide To Effective Training” kitabını  Türkçe’ye tercüme ettirip sınırlı sayıda bastırdı. Ben de  o yıllarda  bir Humanitas çalışanı olarak, işim gereği  arkadaşım Mine Koçak Dördüncü ile bu kitabın basımı öncesinde tercümesini okuyup,   terim ve kavramları  doğru kullanmak üzere üstünde günlerce çalışıp düzenlemeler yapmıştım.
Bu sınırlı baskının fotokopileri  hala yüzlerce eğitimcinin, danışmanın, eğitim uzmanının başucu kitabı olarak kullanılıyor. İngilizce bilenler için de ingilizce kopyası yurtdışından temin edilmeye devam ediliyor.
Türkçe’ye “Eğiticinin El Kitabı: Eğitimde Etkililiği Sağlamanın Yolları” olarak çevrilen bu kitap,  eğitim alanındaki zorlukları ve fırsatları elen alan eşsiz bir başvuru kaynağı. American Management Association tarafından başucu kitabı olarak hazırlanmış. 
 
Kitabı benzer sektör kitaplarından ayıran 5 temel farklılık var:
 
1-    Herkese hitap etmesi: Eğitime yeni  adım atmış profesyoneller için  de yıllardır eğitimin içinde ustalaşmış eğitmenler ya da yöneticiler için de farklı boyutlarda vizyon sunabiliyor.
2-    Başvuru Kaynağı i olması: Kitap, baştan sona okunabileceği gibi, bir eğitim ansiklopedisi gibi başucunda tutarak ihtiyaç anında da bakılabilecek nitelikte yazılmış.
3-    Bir felsefe sunması: En önemli konu ise, kitap teknik bir bilgilendirme ya da akademik kuramlar aktaran bir yerde durmuyor. Kitap eğitim profesyonellerinin işe etkide bulunabilmesi için edinebilecekleri felsefi bir duruş sergiliyor. Yani ne yapılması gerektiği kadar ve daha önemlisi, nasıl yapmamız gerektiğine dair bakış açıları geliştiriyor.
4-    Bölüm Özetleri:Bölüm özetleri ise kitabı benzerlerinden farklı kılıyor.
5-    Uygulamalar bölümü: Kitapta her bölümün sonunda okuyucuya ödev ya da deneme yapma niteliğinde uygulamalar ve görevler veriliyor. Kitabın kendisi de aslında bir öğrenme deneyimi ve yöntemi barındırıyor.
 
Temellere dönüş (back to the basics) iş dünyasında özellikle satışçılar arasında kullanılan bir yöntemdir.  İşte bu kitap da sizi eğitimin temellerine götürüp daha duru, net bir bakış açısıyla işlerinize yeniden bakmayı sağlıyor. Örneğin yeni bir projeye başlarkan, eğitimle ilgili bir probleminiz olduğunda Garry Mithchell’in bu kitabındaki eğitimin temel önermelerini kendinize hatırlatabilirve probleminizi daha kolay çözebilirsiniz.
 
Kitap 5 bölümden oluşuyor:
 
 1.Eğitimin Niteliği: Eğitimin işlevi, amacı, eğiticilik nitelikleri, öğrenmeye yönelik işbirlikleri ve sürdürüleiblirilik,  yetişkin  eğitimi,
2.Eğitim için Planlama ve Hazırlık: Bu bölümde aslında yazar tüm eğitim döngüsünü ihtiyaç analizinden, tasarıma, geliştirmeye hatta dış kaynaklamaya kadar   ele almaktadır.
3. Eğitimlere özel uygulamalar  : Bu bölümde ise farklı amaçlara göre farklı eğitim uygulamalarının özü aktarılmakta. Yetkinlik gelişimi, teknik eğitimler, yöneticilik liderlik programları ya da satış eğitim programları gibi özel alanlara dair  vizyon getiriliyor.
4. Eğitim ile ilgili yönetsel özellikler:  Burada ise belki de eğitimcilerin hep gündeminde olan şirket içi programların pazarlama ve satışı, bütçe pazarlığı ve insan kaynağının gelişimi gibi  eğitim yönetimi konuları ele alınıyor.
5. Eğitimin Geleceği: Bu bölümde yazar  gelecekte eğitimin rolü ve karşılaşılabilecek sorunları ele alıyor. Bu konuyu değişen nüfus dinamikleri ve değişmekte olan hayat açısından ele alıyor.
 
Bugün Türkiye’de sektördeki yetişmiş insan gücündeki eksikliği, uygulamaların bilimsellik problemlerini, farklılaşmış ve ihtiyaca özel projelerin azlığı dikkate alınınca, Eğiticinin El Kitabı hala her seviyeden eğiticinin ve danışmanın mutlaka okuyup , felsefesini içselleştirmesi gereken bir kitap.  Kitabı eskiden okumuş olan ve bugün iyi pozisyonlarda olan birçok kişi bile hala başucunda tutar. En azından sevgiyle anar bu kitabı.Kitap,kitapçılarda bulunmuyor malesef. Dostlarınızdan  ödünç alıp okuyabilir, ya da İngilizce’sini Amazon gibi sitelerden sipariş edebilirsiniz.

 
Yazar: Deniz Altınay
Yayınevi: Sistem Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 272
Psikodrama Grup Psikoterapisi dünyada psikoterapi, eğitim, iş dünyası ve tiyatro uygulamalarında geniş olarak kullanılan bir felsefe, kuram, yöntem ve teknikler bütünüdür. Bu kitabın yeni basımları yapılırken önemli eklemelerle zenginleşerek psikodrama içinde kullanılan 400 ısınma oyunu ve yardımcı tekniğe yer verilmiştir. Grup terapistleri, çocuk ile çalışan uzmanlar, oyun terapistleri, psikolojik danışmanlar bu tekniklerden yaygın olarak yararlanmakta, eğitim uzmanları okullarda ve şirketlerde ısınma çalışmaları için bu oyunlara başvurmaktadırlar. Yaşayarak öğrenmenin hedeflendiği eylem metotları ile yapılan tüm çalışmalarda yararlanılabilecek olan bu oyunlar yuva eğitmenlerine de yararlı olabilir. Son olarak, psikodramatistlerin bir el kitabı niteliğinde olan bu çalışmanın grup psikoterapisi alanında önemli boşluğu doldurduğu inancındayız.



Yazar: Prof. Dr. Serdar Erkan/ Alim Kaya

Yayınevi: Pegem Akademi Yayıncılık

Sayfa Sayısı: 448
Bu kitapta çeşitli bilimsel araştırmalarda kullanılan ve deneysel olarak sınanmış bazı grup programlarına yer verilmiştir. Araştırma bulguları ilk öğretim öğrencilerine yönelik olarak hazırlanan söz konusu programların oldukça yararlı olduğu yönündedir. Benlik saygısı, öz-kavramı(benlik-kavramı), öfke denetimi, sınav kaygısı ile başa çıkma, karar verme, arkadaşlık eğitimi, çatışma çözme eğitimi, mesleki olgunluk gibi konuların ele alındığı programlarda etkinliklerin yanı sıra bazı kuramsal açıklamalara da yer verilmiştir.
 
Yazar: Rosemarie Smead Morganett
Yayınevi: Pegem Akademi Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 320
Bu kitapta; boşanmanın olumsuz sonuçları ile başa çıkma,atılganlıkeğitimi,benlik saygısını geliştirme,öfke yönetimi,stres yönetimi,okul yaşamı ve akademik başarı,kayıp ve yasla başa çıkma ve arkadaşlık becerilerini geliştirme gibi sekiz değişik konuda yapılandırılmış grupla psikolojik danışma programı yer almaktadır. Her bir programın amacı, kullanılacak araç-gereci ve uygulama süreci adım adım açıklanmaktadır. Ayrıca kitabın giriş bölümünde yapılandırılmış, amaç yönelimli grupla psikolojik danışma uygulamalarına duyulan ihtiyaç ve böyle bir grup yaşantısını organize etmenin tüm aşamaları açıklanmakta, ekler kısmınde ise programların etkiliğini test etmek için ön-test ve son-testlerde kullanılabilecek bazı ölçme araçları ve grup danışmanları için etik ilkeler yer almaktadır. Kitabın üniversitelerimizin PDR programındaki öğrencilere ve alanda uygulayıcı olarak çalışan psikolojik danışmanlara yararlı bir kaynak olacağı düşünülmektedir.
 
Yazar: David Burns
Yayınevi: Psikonet
Sayfa Sayısı: 412
 
İYİ HİSSETMEK İYİ HİSSETTİRİYOR
 
İşte size iyi bir haber; kendinizi kaygı, suçluluk, kötümserlik, erteleme, düşük benlik saygısı ve depresyonun diğer “dipsiz kuyu” lardan ilaçsız kurtarabilirsiniz!İYİ HİSSETMEK’te, psikiyatrisst David Burns duygularınızı harekete geçirecek ve hayata daha olumlu bakmanızı sağlayacak, bilimsel olarak test edilmiş teknikler sunuluyor.
Duygurumunuz daki dalgalanmaların nedenlerini anlayın
Olumsuz fikirleri kafanızdan silip atın
Suçluluk duygunuzla başa çıkın
Sevgi ve onay bağımlılığınızın üstesinden gelin
Özgüveninizi arttırın
“Hiç bir şey yapmamak” ile baş edin
Depresyonun acı veren girdabından kurtulun
“Okunacak ve tekrar okunacak bir kitap!”
Los Angeles Times
Yazar: David A. Clark, Christine Purdon

 
“…OKB üzerine yazılmış en iyi kitaplardan biri”

 Robert L. Leahy
 

Tekrarlayan eylemlerinizi ve zorla zihninize giren düşüncelerinizi tanımayı ve bunlarla başetmeyi,
İstenmeyen düşüncelerle ilgili korkularınızdan kurtulmayı,
Kaygılarınızı azaltmayı,
Takıntılı düşünmeyle ilgili duygusal rahatlama yolları bulmayı öğrenebilirsiniz.
Takıntılı düşünceleri yönetmede etkisi kanıtlanmış teknikler hepimizin zaman zaman sıra dışı düşünceleri olur. Örneğin, gözümüzün önüne şöyle bir görüntü gelir; akan trafikte arabamızı birdenbire ters bir yöne doğru sürebiliriz ya da akşam yemeği hazırlamakta kullandığımız bıçağı alıp sevdiğimiz birine zarar vermek için kullanabiliriz. Birçoğumuz, bu tür düşünceleri hiç önemsemez, ama bazılarımızın zihni sürekli bunlarla meşgul olur. Ya bir kazaya sebep olursam? Ya bakımını üstlendiğim birine zarar verirsem?
 
Şiddet içeren, hoş olmayan, dine saygısızlık içeren düşüncelerden ne kadar deneseniz de kurtulamıyorsanız, bu kitap size yardımcı olabilir. Bu tür takıntılı düşünceler, obsesif-kompulsif bozukluğun (OKB) belirtileri olabilir. OKB tanısı almışsanız ya da tanı almamış olsanız da bu tür düşünceleriniz varsa, bu kitaptaki güvenli ve etkili teknikler tekrar huzura kavuşmanız için size yardımcı olabilirler.
Takıntılı düşünceleri yönetme süreciniz, takıntılı düşüncelerin neden ısrarcı olduklarını ve bu düşünceleri tedavi etmek için profesyonellerin kullandıkları yolları keşfetmekle başlar. Kendi takıntılı düşüncelerinize anlam vermeyi de öğrenirsiniz – bu düşünceleri neyin tetiklediğini ve bu düşüncelerle başa çıkmak için halihazırda ne yaptığınızı. Ardından, kitap sizi, takıntılı düşüncelerinizi yönetmenize yarayacak ve bu düşüncelerin yaşam kaliteniz üzerindeki olumsuz etkilerini sınırlayacak bir dizi güvenli ve kontrollü yüzleşme egzersizine doğru yönlendirecektir.
 
Yazar: Jeffrey Young, Eshkol Rafaeli, David P. Bernstein
Çevirmen: Miray Şaşıoğlu
Yayınevi: Psikonet
Sayfa Sayısı: 176
Şema Terapi, kişilik bozukluğu ve kronik depresyon gibi uzun süreli ruhsal sağlık sorunlarıolan insanlara yardım etmek için, Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) tekniklerini kişilerarası, yaşantısal ve psikodinamik terapi öğeleri ile birleştirir. Şema Terapi, birçok olumsuz bilişsel durumun geçmiş deneyimlere dayandığını ileri sürer ve sonuç olarak değişimi ortaya çıkarmak amacıyla, negatif düşünce ve davranışlara karşı meydan okumak ve onları değiştirmek için modeller sunar.Bu kitapta, Eshkol Rafaeli, David Bernstein ve Jeffrey Young, Şema Terapi’nin 30 ayırıcı özelliğine ve bu yöntemin daha geniş BDT spektrumuna nasıl uyarlanabileceğine dikkat çekmektedirler.Kuramsal Kısımlar ve Uygulama Kısımları olmak üzere iki bölümden oluşan bu kitap, tekniğe yeni olanlar için özlü bir giriş; alanda tecrübe sahibi olanlar içinse, bu tekniğin diğer Bilişsel DavranışçıTerapilerden nasıl ayrıldığı üzerine bir tartışma sağlamaktadır.
“ Bu kitap, Şema Terapi’yi çok güzel anlatıyor ve Şema Terapi’nin güncel gelişimindeki tüm kilit alanları yetkin ve özlü bir biçimde ele alıyor. ”
 
George Lockwood, Midwest Şema Terapi Enstitüsü Direktörü, ABD
 
 Yazar: Franz Ruppert
Yayınevi: Kaknüs Yayınları
Sayfa Sayısı: 347
 Bir şekilde birçoğumuz kendi yaşadığımız ya da aile sisteminde yaşanan travmaya ya da travmalara dolanık yaşıyoruz. Önceki nesiller travmalarını bağlanma süreciyle bize aktarıyorlar, biz de aynı şekilde sonraki nesillere… Travma yaşamış anne ve babanın, yaşadığı travmayı çocuklarına aktarmama ihtimali neredeyse yok gibi. Konstelasyon çalışmaları, yaşanan travmaların anlaşılabilmesi, gün ışığına çıkması ve iyileştirilmesi için son derece etkili bir yöntem. Travma kavramını ve etkilerini bağlanma süreciyle beraber ele almadan, iyileştirici ve gerçekten kalıcı etkisi olan bir konstelasyon çalışmasından bahsedemezsiniz. İnsanda ortaya çıkan birçok hastalığın kökeninde yatan şey, duygu ile düşüncelerin birbiriyle uyumlu olmamasıdır. Bazen duygularımız düşüncelerimize, bazen de düşüncelerimiz duygularımıza güvenmiyor ve bu kargaşa birçok hastalık için başlangıç dinamiği teşkil ediyor.Yaşadıkları travma nedeniyle yaşamla, dolayısıyla çocuklarıyla sağlıklı, normal bir ilişki oluşturamayan anne ve babalar ne kadar iyi niyetli ve sevgi dolu olurlarsa olsunlar, çocuklarını travmatize ediyorlar. İlk koşullanmalar da böylece çok erken yaşlarda başlıyor. Çocuk kendi düşünce ve duygularına mı güvenmeli yoksa anne ve baba tarafından aktarılan ve sistemde oluşan kargaşa içindeki duygu ve düşüncelere mi güvenmeli. Çocuk kendi yaşamına döndüğünde aile sisteminden aldığı bu dinamiği ister istemez, kuracağı ilişkilere yansıtıyor. Dolayısıyla bir şekilde yaşadığımız ya da üstlendiğimiz travmalardan ötürü toplum içinde birbirimizi travmatize etmeye devam ediyoruz.
Bu kitap yaşanılan travmaların bağlanma yoluyla nesilden nesile nasıl aktarıldığının ve etkilerinin anlaşılabilmesi için, gerek profesyoneller gerekse ruhundaki yaraları daha iyi anlamak isteyen herkes için, okunması son derece kolay, çok önemli anlatımlar içeriyor.
 
 Yazar: Rod Plotnik
Yayınevi: Kaknüs Yayınları
Sayfa Sayısı: 712
Psikolojideki geleneksel ve modern akımlar, sinir sistemimizin yapısı, duyular, algılama, uyku ve rüya, hipnoz ve uyuşturucu, şartlanma, bilişsel yaklaşımlar, hafıza, zeka, dil ve düşünce, motivasyon, duygular, bebeklik ve çocukluk, ergenlik ve erişkinlik, stres, akıl hastalıkları, terapi, sosyal psikoloji, istatistik teknikleri… Psikoloji bilimin en temel yapı taşlarını tanımak için ihtiyaç duyduğunuz bütün bilgiler, en güncel araştırma sonuçlarıyla beraber bu kitapta toplandı.Kitabın kapağını açar açmaz, daha önce gördüğünüz Psikoloji’ye Giriş kitaplarına hiç benzemediğini fark edeceksiniz. Metin, grafik ve dikkat çekici görsel malzemelerin düzenleniş biçimi, psikolojinin temel kavramlarının akılda kalmasını kolaylaştırıyor. Konular, en son araştırma sonuçları ve bol miktarda örneklerle destekleniyor. Bir ders kitabından çok, popüler birbilim dergisi gibi okunuyor; hatta öğrenciler vaka hikayelerini ve güncel makaleleri o kadar ilginç buluyorlar ki okumaları gereken bölümden ötesine geçip kitabı bir solukta bitiriyorlar. Daha çok “görerek öğrenen” bir kişi olduğumdan; kitaptaki resim, çizim ve grafiklerden çok faydalandım. Ayrıca konular, kolayca “sindirilebilir”, nispeten küçük bölümler olarak sunulduğu için, öğrenmek eğlenceli bir deneyim haline geldi. Özet testleri ise bana, ne kadar öğrenebildiğimi gösterdi.
 
Yazar: Ahmet Yıldız
Yayınevi: Alfa Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 170
Öğrencisin. Dersten yana dertlisin !
Matematiği sevmiyorsun.
Sınav arası hayat yaşıyorsun.
Derslere konsantre olamıyorsun !
Ödevleri zamanında yapamıyorsun !
Kendi kendini motive etmek istiyorsun ama olmuyor!
Kendini başarıya programlamak istiyorsun ama beceremiyorsun !
Kendine güvenin sık sık ‘servis dışı’ oluyor !
Sınav kaygısı ve ders stresi yaşıyorsun!
Ezberleme yeteneğinden şikâyetçisin!
Ha bi’ de saç modelini beğenmiyorsun !
Çözümler farklı olsa da sorunlar aynı.
 Çok satan Güçlü Hafıza’nın yazarı PDR uzmanı Ahmet Yıldız, Başarılı öğrenci olmanın psikolojisini anlatıyor.
 
 Yazar: Prof Dr. Atalay Yörükoğlu
Yayınevi: Özgür Yayınları
Sayfa Sayısı: 277
 Prof. Dr. Atalay Yörükoğlu 1928 yılında Boğazlıyan’da doğdu. İlkokulu İzmir Kızılçullu Köy Enstitüsü’nde liseyi Ankara Gazi Lisesi’nde bitirdi. Tıp eğitimini İstanbul Tıp Fakültesi’nde 1953 yılında tamamladıktan sonra yurdun çeşitli yörelerinde hekimlik yaptı. 1958 yılında ABD’ne giderek Pittsburgh ve Michigan Üniversitelerinde erişkin ve çocuk psikiyatrisi dallarında uzmanlık eğitimi gördü. 1964’te yurda dönüp Hacettepe Tıp Fakültesi’nde görev aldı. 1972 yılında yeniden ABD’ne gitti; Miami Üniversitesi’nde iki yıl süreyle konuk öğretim üyeliği yaptı. Şimdi Hacettepe Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı Kliniği başkanı olan Prof. Yörükoğlu, yetişkin üç çocuk babasıdır.Gazete ve dergilerde çıkan yazıları ve TV konuşmalarıyla da tanınan Prof. Yörükoğlu'nun 1978 yılında yayınlanan Çocuk Ruh Sağlığı adlı kitabı büyük bir ilgiyle karşılandı; Türk Dil Kurumu 1979 yılı Bilim Ödülü’nü kazandı; dört yıl içinde yapılan beş baskıda toplam sayısı 120.000’e ulaştı; ana, baba ve öğretmenlerin başucu kitabı oldu.Prof. Yörükoğlu bu yeni kitabında hızlı değişme geçiren toplumumuzda aile ve çocuğun genel durumunu değerlendiriyor. Çocuk kavramının, çocuk haklarının tarihsel gelişimini inceliyor; özellikle çocuk sömürüsünü tartışıyor. Çocuklara yöneltilen çeşitli tutumlara, önyargılı ve duygusal yaklaşımlara değiniyor. Özgür Yayın Dağıtım, çocuk gerçeği üstünde düşünen tüm ana babaların, eğitimcilerin ve aydınların ilgiyle okuyacaklarına inandığı Değişen Toplumda Aile Ve Çocuk’u kıvançla sunar.
 
 Yazar: Jean M. Twenge
Yayınevi: Kaknüs Yayınları
Sayfa Sayısı: 384
Bugünün Gençleri Niçin Bu Kadar Özgüvenli ve İddialı Fakat Bir O Kadar da Depresif ve Kaygılı?
 
Yazdıklarıyla hep manşet olan psikolog ve toplum yorumcu Dr. Jean M. Twenge, 1970, 1980 ve 1990’larda doğan “Ben Nesli” mensubu gençlerin hoşgörülü, özgüvenli, açık fikirli ve hırslı fakat bir o kadar da sinik, depresif, yalnız ve kaygılı olduğunu, kışkırtıcı bir kitapla ortaya koyuyor.
 
Kendisi de bir Ben Nesli mensubu olan Dr. Twenge, bugüne kadar yapılmış en geniş çaplı nesiller arası araştırmada, 60 yıllık bir süreç içinde yaşamış 1.3 milyon kişiyi mercek altına yatırarak bugünün gençlerinin ayırıcı özelliklerini tespit etti. Bulduğu şok edici gerçekler arasında, cinsel davranışlarda dramatik farklılıklar ile gelecek günlerin bu nesil için nasıl olacağına dair tartışmalı öngörüler de var. Twenge’nin gerçek kişiler hakkında anlattığı esprili olduğu kadar şaşırtıcı hikayeler Ben Nesli’nin hayallerini, hayal kırıklıklarını ve mücadele etmesi gereken zorlukları ortaya koyuyor.
 
“ Ben Nesli ”, gençliğin genel karakterini büyük ölçüde değiştirerek günümüz toplumunda birey olma kavramına bambaşka bir bakış açısı getirdi. Bir yanda bu neslin iddialı ben-merkezciliği, diğer yanda ise rekabet içindeki dünya pazarları, yüzyılımızın başlıca meselelerinden birini oluşturmaktadır. Tartışmalı, eğlenceli ve çözüm önerici kitap, bir önceki nesle çocukları hakkında fikir vermekle kalmayıp 10’lu, 20’li ve 30’lu yaşlardakilerin kendilerini daha iyi anlamalarına da yardımcı oluyor. İşte kitaptan bir alıntı:
 
Günümüzde çok az insan “mükemmel” hayat” amacına ulaşabiliyor. İnsanların çoğu, endişeli ve depresif. Martin Seligman, “Sanki bir salak çıkmış da normal insan olmanın çıtasını yükseltmiş gibi” diye yazıyor. Ben Nesli’nin yükselen beklentilerinin kökeni, kendine odaklanmaya dayanıyor. Yaşamımız boyunca kulağımıza çok özel olduğumuz fısıldandı, zengin ve ünlü olmayı hak ediyoruz. Ayrıca iş ve aşk gibi hayatın her alanında tatmin olmayı bekliyoruz. Oysa herkes görkemli evlerde yaşamıyor, çoğu kişinin işi, ekonomik zorluklar yüzünden heyecan verici değil. Mükemmel bir adamla evlenebilirsiniz ama o, her zaman sizin ruh ikiziniz olmayacaktır. Bireysel arzularımıza fazlasıyla odaklanıyor fakat içimizde büyük bir boşluk hissediyoruz ve bu durum genelde depresyonla sonuçlanıyor.
 
 Ancak tatminsizliğimizi sadece bireyciliği suçlayarak açıklayamayız.
 
Depresyon sadece hayattan çok şey beklediğimiz için değil, aynı zamanda yaşam şartları zor ve hayat çok pahalı olduğu için gerçekleşiyor. Bir şeyin en azına bile ulaşmanın çok zor olduğu bu devirde, Ben Nesli, hep daha fazlasını istiyor. Filmler, ihtişamlı meslekleri olan kişilerle dolu, ancak iyi bir üniversiteye girmek günden güne zorlaşıyor. Küçücük evler bile insanların alım gücünü zorlarken, diziler köşklerde çekiliyor. Sanki biri bizimle dalga geçiyor. Zengin olacağımızı umarak yetiştiriliyoruz ama cebimizdeki para, kötü bir apartman dairesinin kirasını ödemeye bile yetmiyor.
 
 Yazar: Ahmet Yıldız
Yayınevi: Alfa Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 280
Herkeste var olan, ancak herkes tarafından etkili kullanılamayan bir güçtür beyin. Fark edilmesi, öneminin anlaşılması için yüzyıllar geçmesi gerekti. Son otuz yıldır beyin hakkında daha çok şey biliyoruz. Ama bu bilgiler bile okyanusta bir damla misalidir. Beyin hakkında her gün yeni bilgiler, yeni araştırmalar, yeni makaleler yayımlanıyor. Ancak biz onun hakkında hâlâ çok az şey biliyoruz. Hayatını beyinle yöneten “sen”, beynin hakkında daha fazla bilgi ister misin?
Güç senin içinde saklı
Beynin içinde gezelim: Beynin biyolojisi
Büyük bir şehir: Beynin öğrenme bölümleri
Beynini rahat bırak: Beyni öğrenmeye hazırlama
Her beyin kendine özgüdür
Duygusal öğrenme
Beyin nasıl bir şey
Her beyin kendine özgüdür.
 
Yazar: Irvin D. Yalom
Çevirmen: Aysun Babacan
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
Sayfa Sayısı: 384
Yoğun ve sürükleyici olan yeni bir düşünce romanı sunuyoruz: Nietzsche Ağladığında. Edebiyatla da düşünülebileceğini gösteren müthiş bir örnek…
 
Sahne Psikanalizin doğumu arifesindeki 19. yüzyıl Viyana’sı. Entelektüel ortamlar. Hava soğuk. Aktörler Nietzche: Henüz iki kitabı yayımlanmış, kimsenin tanımadığı bir filozof. Yalnızlığı seçmiş. Acılarıyla barışmış. İhaneti tatmış. Tek sahip olduğu şey, valizi ve kafasında tasarladığı kitaplar. Karısı, toplumsal görevleri ve vatanı yok. İnzivayı seviyor. Tanrı’yı öldürmüş. “Ümit kötülüklerin en kötüsüdür çünkü işkenceyi uzatır” diyor. Daha sonra, “Kendi alevlerinizde yanmaya hazır olmalısınız: Önce kül olmadan kendinizi nasıl yenebilirsiniz?” diyecek. Ümitsiz.
 
Breuer: Efsanevi bir teşhis dehası. Ümitsizlerin kapısını çaldığı doktor. Psikanalizin ilk kurucularından. Kırkında, bütün Avrupalı sanatçı ve düşünürlerin doktoru olmayı başarmış. Güzel bir karısı ve beş çocuğu var. Zengin. Saygın. Hayatı boyunca “ama” pozisyonunda yaşamış biri.
 
Freud: Breuer’in arkadaşı. Henüz genç. Geleceği parlak. Şimdi yoksul.
Salomé: Erkeklerin başını döndüren kadın. Çekici. Özgür. Evliliğe inanmıyor. Bazen aynı anda birçok erkekle beraber oluyor. Sanatçıları ve düşünürleri tercih ediyor. Kırbacı var.
Konu Ümitsizlik. Bir gün, erkeklerin başını döndüren kadın, Salomé, Nietzsche’den habersiz Breuer’e gelir. “Avrupa’nın kültürel geleceği tehlikede, Nietzsche ümitsiz. Ona yardım edin” der. Breuer, Salomé’yi tekrar görebilmek umuduyla “peki” der. Ve varoluşun kader, inanç, hakikat, huzur, mutluluk, acı, özgürlük, irade… ve neden, nasıl gibi en önemli duraklarından geçen bir yolculuk başlar… Kendisiyle ve hayatla yüzleşmekten çekinmeyenlere…
 
 Yazar: Irvin Yalom
Yayınevi: Kabalcı Yayınevi
Sayfa Sayısı: 432
Usta terapist Irvin Yalom’dan dünyanın ilk gerçek grup terapisi romanı, iki insanın anlam arayışının büyüleyici hikâyesi. Şu ya da bu zamanda hepimiz ölüm karşısında ne yapacağımızı merak etmişizdir. Her zamanki sağlık kontrolünden sonra birden kendi ölümlülüğüyle karşılaşan saygın psikoterapist Julius Hertzfeld’de hayatını ve çalışmalarını gözden geçirmeye başlar. Hastalarının yaşamında kalıcı bir farklılık yaratabilmiş midir ? Peki ya başarısız olduğu hastalara ne olmuştur ? Daha bilge ve olgun birisi olarak onları kurtarabilecek midir?
Julius eski hastası Philip Slate’i arayıp bulur. Philip için insanlarla ilişki kurmanın tek yolu sayısız kadınla yaşadığı cinsel ilişkilerdi ve Julius’un terapisi de bunu değiştirememişti. Şimdi ise Philip kötümser ve insansevmez filozof Arthur Schopenhauer’i okuyarak kendisini iyileştirdiğini iddia etmektedir. Ve hep olageldiği gibi kendini beğenmiş, diğer insanları umursamayan, kendi içine gö-mülmüş Philip gerçekten de ustası Schopenhauer’i anımsatmak-tadır. Julius ve Philip en sonunda Faustvari bir pazarlık yaparlar. Philip, Schopenhauer öğretecek, buna karşılık da Julius onu terapi grubuna alıp insanlarla ilişki kurma yeteneklerini geliştirmeye çalışacak. Arayış peşindeki bu iki insan acaba birbirlerinin hayatlarını nasıl etkileyecek?
 
Irvin Yalom bu son romanında Schopenhauer’in psikolojik hayatının gerçek hikâyesini zarif bir biçimde romanına dahil ederek felsefe ve hayatı sorguluyor.
 
  Yazar: Irvın Yalom
Çevirmen: Zeliha İyidoğan Babayiğit
Yayınevi: Kabalcı Yayınevi
Sayfa Sayısı: 315
Nietzsche Ağladığında ve Aşkın Celladı gibi tanınmış kitapların yazan Irvin Yalom, bu kitapta psikoterapi ve hayatın anlamını arama çabasında kendisinin ve hastalarının yaşadığı deneyimleri konu ediyor. Ölümünden birkaç yıl sonra düşlerine giren kendi annesi; ölümcül bir kansere yakalanmasına rağmen hayatın anlamını yitirmeyen Paula; çok sevdiği ağabeyini ilkgençlik yıllarındaki bir araba kazasında yitirmiş ve şimdi de beyin kanserine yakalanmış kocasının ölümünü yaşamakta olan duygusal olarak ketlenmıs irene ve diğer yaşantılar…. Her biri terapinin pasif bir çözümleme sürecinden İbaret olmadığını, hastanın ve doktorun birbirini karşılıklı olarak eğittiğini ortaya koyuyor. Kitap boyunca, Yalom, kanser gibi ‘ürkütücü’ bir hastalığa sahip insanların kendi kendilerini iyileştirmeyi başarma güçlerinin yanısıra çağdaş tıbbın sınırlarını sergilemekten çekinmiyor. Anne ve Hayatın Anlamı, ölüm üzerine, insanın daha anlamlı yaşamak için verdiği kişisel mücadeleler üzerine derin gözlemler içeren bir kitap.
 
 Yazar: Catherine Mathelin
Çevirmen: Ela Güntekin
Yayınevi: Kitap Yayınevi
Sayfa Sayısı: 144
 20. yüzyıl, çocuk haklarının ilanına tanık oldu; çocukluğun tanımı değişti. Üstelik Mayıs 1968’de ‘yasaklamanın yasaklanması’ anlayışı da ortaya çıkmıştı. Ana babalar bu köklü değişimler karşısında şaşkınlığa düştü. Çoğu itaat anlayışıyla yetiştirilmişti. Şimdi çocuklarını nasıl yetiştireceklerdi ? Artık her şeyi yeni baştan düşünmeleri gerekiyordu.
 
 Yazar: A. Kadir Özer
Yayınevi: Sistem Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 220
Duygusal rahatsızlıklarımızın temelinde, duyguların ilişkili olduğu olaylar değil, bizim bu olaylar hakkında öğrenmiş ve geliştirmiş olduğumuz inanç ve yorum kalıplarımız ve anlam yakıştırmalarımız yatar.
 
Bireylerin davranışlarından, özelliklerinden ya da performanslarından; yani bireyi oluşturan küçük ben’lerinden hareketle, onlar hakkında toptancı bir “Ben” değeri oluşturmak, akılcı ve gerçekçi olmamanın ötesinde, neredeyse olanak dışıdır. Kendimizi ve çevremizi, tiryakilik yaratan toptancı “Ben” değeri ile yargılamak ya da değerlendirmek kolaydır, ama faturası öfke, kaygı ve çöküntü olarak çok ağır ödenir.
Dr. A. Kadir Özer, bu kitabında “Ben” değeri tiryakiliği’ni analiz ederek Duygusal Gerilimle Baş Edebilme’nin yollarını sunuyor.
 
 Yazar: Psikiyatr Dr.Gülseren Budayıcıoğlu
Yayınevi: Remzi Kitabevi
Sayfa Sayısı: 368
Bir Psikiyatrın Not Defterinden :
Yıllardır “panik atak” yaşayan bir işadamı..
Kendini peygamber ilan eden bir doktor…
Çok temiz olmak uğruna evlerini “çöp apartman” haline getiren üç kız kardeş…
Kendini bildiği günden beri, babası başta olmak üzere, çevresindeki bütün erkeklerden dayak yiyen genç bir kadın…
Ağır ceza reisi bir babanın “fahişelik” mesleğini seçen kızı…
Radyo ve televizyonlardaki bütün şarkıların kendisi için çalındığını zanneden genç bir devlet memuresi…
Dünyaya kız olarak gelen ancak kendini erkek hisseden bir transseksüel…
Doktorunu intihar etmekle tehdit eden bir öğrenci…
Ölümcül bir hastalığa yakalanmış genç bir bankacı…
 
Bu kitapta, Türkiye’ de değişik nedenerle psikiyatra başvuran her kesimden insanımızın hikayelerini bulacak, başta aşk ve ölüm olmak üzere “insanlık halleri” ile karşılaşacaksınız.
 
İnsanlar size içini açacak, en gizli sırlarını sizinle paylaşacak. Ve bütün bu sorunlar, hastalar ve hastalıklar karşısında Türkiye şartlarında bir ruh doktorunun duyguları, düşünceleri, yapabildikleri ve yapamadıklarını göreceksiniz.
 
Bu kitabın bir yerlerinde mutlaka kendinizi bulacak, kendinizle yüzleşeceksiniz. Okudukça, yaşamın, sağlığın, sevginin ve huzurun değerini daha iyi anlayacak; her damlası ayrı bir duygunun rengini taşıyan bir çağlayanın altından geçecek ve tertemiz olacaksınız.
 
 Yazar: Michael Michalko
Yayınevi: Koridor Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 390
“ NATO VE ABD ORDUSU İSTİHBARAT UZMANLARI İLE AKADEMİSYENLERİ TARAFINDAN BAŞVURU KAYNAĞI OLARAK KULLANILAN KİTAP ”
 
Yaratıcılık tam olarak nedir? Neden bazı insanlar diğerlerine göre daha yaratıcıdır? Sırları öğrenilebilir mi? Bir çığır açan bu kitapta dünyaca ünlü bir yaratıcılık uzmanı olan Michael Michalko tüm bu sorulara ve daha fazlasına yanıt vererek günlük hayatınızda kolayca uygulayabileceğiniz teknikleri tanıtıyor. Michalko okuyuculara yaratıcı insanların nasıl düşündüklerini anlatmak ve sırlarını açıklamak için Leonardo da Vinci’den Charles Darwin’e, Thomas Edison’dan Walt Disney’e kadar tarihteki en büyük yüz düşünürü mercek altına alıyor. Entrepreneur dergisinin bu kitabı iş dünyasında “mutlaka okunması gereken” kitaplar arasında göstermesi bir raslantı değildir. Yaratıcılığı uyandırmak için pratik egzersizler ve stratejiler sunan bu özgün kitap düşünme tarzınızda bir dönüm noktası yaratmayı ve günlük hayatta karşınıza çıkan zorlukları yenmede yenilikçi çözümler üretmenize yardımcı olmayı hedefliyor.
Artık siz de başka hiç kimsenin görmediği gibi görebilir, düşünmediği gibi düşünebilirsiniz.
 
 Yazar: A.Kerem Kaban
Yayınevi : Nobel Yayınları
Sayfa Sayısı: 374
Film terapi, bilişsel-davranışsal yaklaşımlar için destekleyici, ruhsal eksikliği tamamlayıcı ve hızlandırıcı bir araç olarak da kullanılmalıdır. Terapide hikâyeler, mitler, espriler ve rüyalara benzer şekilde metaforları kullanan filmler, kişinin bilişsel yapısını anlamayı kolaylaştırmakta ve aynı zamanda izlediği filmdeki davranışa öykünerek yaşamının eksik kalan kısımlarını onarmaya yardımcı olmaktadır.
 
Yazar: Rasim Bakırcıoğlu
Yayınevi : Anı Yayınları
Sayfa Sayısı: 1064
Bu çalışma, psikoloji ve eğitime ilişkin bilimsel bilgilerin uygulamada da kullanımına yardımcı olmayı hedefliyor. Ansiklopedik sözlükte, çocuk, genç, orta yaşlı ve yaşlıların ruhsalve eğitsel sorunlarına ilişkin başlıca konular, bu sorunların çözümüne hizmet edebilecek açıklıkta ve ayrıntılı biçimde yazılmaya çalışıldı. Bu bağlamda ansiklopedik sözlük , öğretmenler, eğitimbilimciler, psikologlar, sosyologlar, sosyal psikologlar, rehberlik ve psikolojik danışma uzmanları, sosyal hizmet uzmanları, bütün bu dalların adayları ve anne babalar ile konuya ilgi duyan her kesim için güvenilir bir başvuru kaynağı niteliğinde…

 
Dr. Hakan Dolgun (PhD)
Uzm.Pedagog
Konak & Hisar Anadolu İHL
 
23 Haziran 2015 tarihinde gerçekleştrdiğimiz " EĞİTİMDE MESLEKİ GELİŞİM ve BİR EĞİTİMCİNİN BAŞUCU KİTAPLARI " konulu KONAK ANADOLU & HİSAR KIZ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ seminerinden görüntüler. 
 
Fotoğaflar / Photos : Mithat KURT

 23 HAZİ RAN 2015
  İ Z M İ R



 

 
 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder