8 Temmuz 2015 Çarşamba

KONAK ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ

KONAK ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ
" Eğitim Kariyerinizde Doğru Adres "

 

VİZYONUMUZ 

Mesleğin devamı olan üst öğrenim programlarına alanlarında iyi yetişmiş, gelecekte iyi ebeveyn olabilecek özelliklere sahip, bireyler yetiştirmektir.
 
MİSYONUMUZ

İnsana, ahlaka, özgürlüğe, bilime, vatanına ve dinine bağlı; kültürel mirasa dayalı bir din öğretimi anlayışının oluşmasına katkıda bulunan, bilimsel düşünebilen, insanları ve doğayı seven bireyler yetiştirmek, ülkemizde tanınan ve tercih edilen, alanında öncü bir kurum olmaktır.
 
OKULUMUZUN TARİHÇESİ

Türkiye’de 1949 yılında Ankara İlahiyat Fakültesi,1951 senesinde de 7 İlde İmam Hatip Okulu açılmıştır. Üç yıl sonra 1953’de 19 tane İmam Hatip Okulu açılmıştır, bunlardan biri de İZMİR İmam Hatip Okulu olmuştur.

İzmir İmam Hatip Lisesi,1953 yılında bugünkü binamızın A-1 Blok’unda eğitim ve öğretime başlamıştır. O günün hayır sever eşrafından H. Nuri Sevil’in annesinin bağışladığı bu arsada Kestane Pazarı İmam Hatip ve İlahiyata Öğrenci Yetiştirme Derneği tarafından, bilhassa H. Raif Cilasun ve H. Ali Rıza Güven’in himmet ve gayretleriyle yaptırılan bu bine 1970 yılına kadar hizmet vermiştir. Yer yetersizliğinden dolayı öğrenci sayısı 150’ye varmamıştır.1965 yılında müdürlük görevine gelen rahmetli müdürümüz Feyzullah Türker Hocamızın ve Okul Aile Birliğinin gayretleri ile çevreden kiralanan binalarla birlikte derslikler arttırılıp öğrenci sayısı 150’lere çıkmıştır. Büyük talep karşısında bu çalışmalar da yetersi kalmış, Kestane pazarının büyük gayretleri ile Hatay semtimde 30 derslik modern bir bina yapılmış 1967’de müdürlük görevine başlayan Abdullah Fındık’ ın zamanında öğrenci sayısı 800’lere kadar çıkmıştır.
 
1971-1972 eğitim ve öğretim yılında İmam Hatip Okullarını orta kısımları kapatılmıştır. Okullarımızın İmam Hatip Lisesi adını alması bu döneme rastlar.
 
1977-1978 öğretim yılında Konak binamızda kız öğrencilerimiz eğitim ve öğretime başlamışlardır. Kız öğrencilerin büyük ilgisiyle daha ilk yılda bina yetersiz hale gelmiş ve çevredeki evler satın alınarak okulumuz genişletilmiştir.
 
Nihayet Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel müdürlüğünün 11-12-1995 tarih ve 369/6471 sayılı onayı ile senelerdir şube konumundaki okulumuz Konak İmam Hatip Lisesi adını alarak 23.1.1996 tarihinden itibaren müstakil olarak eğitim öğretime başlamıştır.
 
22 Eylül 2014 Tarihinde Okulumuz Yeni Binasına Taşınmıştır. Yeni Binamızda  42 Derslik, 1 Konferans Odası, 5 Sunum Odası, 1 Yemekhane Bulunmaktadır. Ayrıca Okulumuz Binasında 42 Öğrenci, 5 Personeli Bulunan, Hisar Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’ de bulunmaktadır.
 
 
OKUL PERSONELİ
 
İDARİ KADRO
 

 
PDR SERVİSİ KADROSU

ÖĞRETİM KADROSU


YARDIMCI PERSONEL KADROSU


GÜVENLİK KADROSU


ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ NEDİR ?


Millî Eğitim Bakanlığınca açılan ortaöğretim sistemi içinde hem mesleğe hem yükseköğrenime hazırlayıcı programlar uygulayan imam-hatip liseleri, ortaokuldan sonra dört yıl öğretim veren okullardır.
 
Anadolu İmam Hatip Liselerinde Anadolu Liseleri ders müfredatına ilave olarak Kur’an-ı Kerim, Mesleki Arapça, Temel Dini Bilgiler, Siyer, Fıkıh, Tefsir, Hadis, Kelam, Karşılaştırmalı Dinler Tarihi, Hitabet ve Mesleki Uygulama, İslam Tarihi dersleri görülmektedir.
 
İmam Hatip Lisesi mezunları yeterli puanı aldıkları takdirde sözel veya sayısal puanla öğrenci alan üniversitelerin istedikleri her bölüme girebilmektedirler.
 


 
 
 
 
 
 
 

 
 
AKILLI BİNA NEDİR ?
 
Dışı giydirme cam cepheli, girişinde kartlı geçiş turnikeleri bulunan, resepsiyona kimlik bırakarak girdiğiniz; merkezi klima sistemiyle sıcaklığı kontrol edilen otomasyon proğramları ile kontrol edilen ve yönetilen binalardır.
 
 
Öncelikle içinde yaşayanların konforunu artıran, güvenliğini sağlayan ve enerji maliyetlerini önemli ölçüde düşüren binalar, "Akıllı Bina " olarak kabul ediliyor. Örneğin HVAC (Heating, Vantilating, Air Conditioning) olarak adlandırılan ısıtma, havalandırma, iklimlendirme sistemlerinde binanın sıcaklığı çeşitli bölgelere yerleştirilen klima santralleriyle kontrol ediliyor. Küçük binalarda sıcaklık her klima santralinin üzerine takılı basit bir termostatla ayarlanırken, büyük hacimli binalarda bu klima santrallerinin merkezi bir bilgisayardan kontrol edilmesi gerekiyor. Ancak merkezi kontrol de binanın her tarafının sıcaklığının eşit düzeyde olmasını sağlayamıyor. Sıcaklık tek noktadan kontrol edilmeye çalışılıp; örneğin 21 derecede tutulmak istendiğinde binanın her tarafının aynı derecede tutulması mümkün olmuyor. Bir taraf daha fazla güneş aldığında, bir katta çalışan insan sayısı daha fazla olduğunda ya da bir bölümdeki bilgisayar sayısı farklı olduğunda, güneşin, insanların ve bilgisayarların yaydığı ısı nedeniyle sıcaklık yükseliyor. Bu nedenle merkezden kontrol edilen her klimanın, aynı zamanda ısıttığı ya da soğuttuğu bölgenin sıcaklığına göre kendini ayarlaması gerekiyor. Bu ayarlama da her klimanın ısıttığı bölgeye ayrı ayrı konulan kontrolörlerle sağlanıyor. Eğer o bölgenin sıcaklığı camlardan giren güneş ışınları, insan, ya da bilgisayar sayısı nedeniyle istenilen düzeye geliyorsa klima santralinin daha az çalışması, sıcaklık düşük düzeyde kalıyorsa daha çok çalışması gerekiyor. Tabii her klimayı sıcaklık düzeyine göre çalıştırıp durduran her kontrol cihazının da yine merkezi bilgisayara bağlı olması gerekiyor. Böylece her noktanın sıcaklığı tek merkezden izlenebildiği gibi her noktanın sıcaklığı da istenilen düzeye ayarlanabiliyor. Bu sayede örneğin aynı katta bir köşe 22 derecede, bir başka köşe ise 15 derecede tutulabiliyor. Bu sistemlerde elbette yaz-kış ayarı da yine merkezi bilgisayar tarafından kontrol diliyor.
 
Programa girilen verilerle iç mekanlar için yaz ve kış sıcaklıkları belirleniyor, dış hava sıcaklığına göre, klimaların ısıtma ya da soğutma yapması sağlanıyor.
 
Akıllı binalarda klima santrallerinin çalışma saatleri de yine merkezi bilgisayar aracılığıyla denetleniyor. Örneğin binanın bir katında işe sabah 9:00'da başlanıyorsa, o kattaki klima saat 8:00'de çalışmaya başlıyor ve insanlar gelene kadar ortamın sıcaklığı istenilen düzeye getiriliyor. Akşam iş çıkış saatine ya da gece çalışma düzenine göre de her katın hatta her bölümün sıcaklığı istenilen düzeyde tutuluyor, insanların bulunmadığı saatlerde klimalar devre dışı bırakılarak enerjinin boşa harcanması önleniyor. Tabii bu arada ısıtma ya da soğutma yapılırken binada iyi bir havalandırma sağlanabilmesi için havalandırma kanallarında dolaşan havanın belirli oranlarda dışarıdan alınan taze havayla karıştırılması, bu karışımın ortamdan alınan toz, sigara dumanı, koku vb. kirleticilerden arındırılması için filtrelerden geçirilmesi, son aşamada da istenilen sıcaklığa getirilip katlara dağıtılması gerekiyor. Tüm bu işlemleri yaparken en yüksek konforu ve tasarrufu sunan, buna karşılık kontrol edilmesi, ayarlarının değiştirilmesi en kolay olan sistemler "akıllı sistemler" olarak adlandırılıyor.
 
Bir binanın "akıllı bina" olarak nitelendirilebilmesi için yalnızca "ısıtma, havalandırma, iklimlendirme" sisteminin akıllı olması yetmiyor. Kartlı geçiş sisteminin, yangın algılama ve alarm sisteminin, güvenlik sisteminin, aydınlatma sisteminin hatta asansörlerinin bile "akıllı" olması, ayrıca bu sistemlerin tümünün birbiriyle entegre edilerek tek merkezden kontrol edilebilmesi gerekiyor. Örneğin yangın algılama ve alarm sistemlerinin "adressiz", "adresli" ve "Akıllı dedektörlü" çeşitleri bulunuyor. Adressiz sistemler yalnızca binada yangın çıktığı alarmının verip bunun yerini bildirmezken adresli sistemler yangının başladığı noktayı güvenlik merkezindeki ekranda gösterebiliyor. Akıllı dedektörlü sistemlerde ise dedektörün kendisi yangın olduğuna karar verip, adresiyle birlikte çok kısa bir zaman dilimi içinde bunu merkezi bilgisayara bildirebiliyor. Bir binanın gerçekten akıllı olup olmadığı, başka bir deyişle tüm bu kontrol sistemlerinin birbirleriyle entegre olarak çalışıp çalışmadığı da işte bu noktada ortaya çıkıyor. Entegre kontrol sistemiyle donatılmış bir binada bir tehlike anında, örneğin yangın algılayıcılardan yangın sinyali alındığında olayın tam yeri güvenlik merkezine bildirilirken otomatik olarak yangın çıkan katta anonslar yapılabiliyor, kilitli yangın kapıları kendiliğinden açılabiliyor, asansörler kendiliğinden zemin kata inip içinde kimseyi hapsetmeden durabiliyor, ilgili kattaki elektrikli cihazların devre dışı kalması sağlanabiliyor; kısaca tehlike anı için belirlenen senaryolar, merkezi bilgisayar tarafından yerine getirilerek olası tehlikelerin en az zararla atlatılması sağlanıyor.
 
Akıllı bir binada klima, kartlı geçiş-güvenlik ve yangın sistemleri birbiriyle entegre edilebildiği gibi değişik firmalar tarafından geliştirilen; aydınlatmadan, ısıtmaya kadar birbirinden ayrı çalışan kontrol sistemlerinin birbirleriyle haberleşmesi de mümkün olabiliyor. "Echelon Bus" adı verilen ve tüm büyük üreticiler tarafından desteklenen bir protokol sayesinde değişik üreticilerin otomatik kontrol sistemleri ya da otomatik kontrol ürünleri birbirleriyle uyumlu olarak çalışabiliyor. "Açık sistem" adı verilen bu tür uygulamaların, önümüzdeki günlerde "Akıllı binaları" daha da "akılı" hale getireceğine hiç kuşku yok. Akıllı bir binayı oluşturan sistemlerin birbiriyle entegre edilebilmesi ve tek merkezden yönetilebilir bir bina otomasyon sisteminin oluşturulabilmesi günümüzde bina sahiplerine sanıldığı kadar büyük bir maliyet de getirmiyor. Klima sistemini, yangın sistemini, güvenlik ve kartlı geçiş sistemini, geliştirilen özel yazılımlarla, bir PC üstünde, Windows NT işletim sistemiyle yönetmek, istenen sayıda terminalden sistemin izlenmesini kontrol edilmesini sağlamak mümkün. Bu olanaklar sayesinde hem kullanıcıların kolayca yönetebilecekleri bina kontrol sistemleri kurulabiliyor, hem de bu sistemlerin sağladığı konfor ve enerji tasarrufu kurulan sistemin kısa sürede kendini amorti edebilmesini sağlıyor.
 
TÜTÜN İŞLEME FABRİKASINDAN MEZBELELİĞE MEZBELELİKTEN İLİM İRFAN YUVASINA KAZANDIRILAN TARİHİ YAPI
 
 “ GARRY BİNASI “
 
 
İzmir İli, Konak İlçesi, Kemeraltı semti, Fevzipaşa Mahallesi'nde, 452, 847 ve 848 sokaklar üzerinde, Kapı no: 15 de bulunan, Tapunun, 29 pafta, 178 ada ve 38 parselinde İl Özel İdare Müdürlüğü adına kayıtlı olan; Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu'nun 27.7.1984 gün ve 348 sayılı kararı ile onaylı Kemeraltı Kentsel Sit Alanı Koruma Amaçlı İmar Planı sınırları içersinde kalan taşınmaz üzerinde mevcut, 1929 yılında inşa edilen, "U" planlı ana kütle (Gary Building) ile sonradan buna ilave edilen 5'er katlı 1959 ve 1961 yılı ruhsatlı eklerinden oluşan toplam 4990 m² taban alanlı ve toplam 23.312 m² inşaat alanına sahip ESKİ (Tekel) KONAK YAPRAK TÜTÜN İŞLETMESİ BİNASI.
 
 
Okul binamız 3 ayrı bölümden oluşmaktadır
 
A- "U" Planlı Ana Kütle (GARY Binası)
 
4 katlı betonarme karkas olarak 1929 yılında ve Tütün Deposu şeklinde kullanılmak üzere inşa edilmiştir. Aks araları 6.00 m ve 6.50 m dir. Zemin katı 3.00 m, 1.Katı 2.65 m, 2. ve 3. katları 4.30 m tavan yüksekliğindedir.
 
Bu binanın taban alanı 2964 m² x 4 kat = Toplam alanı : 11.856 m²
 
B- Arka Bina
 
Bodrum + 5 katlı betonarme karkas olarak 1959 yılında ve Tütün Deposu şeklinde kullanılmak üzere inşa edilmiştir. Aks araları 4.00 m ve 4.50 m dir. Bodrum Katı 2.40, Zemin katı 3.00 m, 1.Katı 2.65 m, 2., 3. ve 4. katları 2.70 m tavan yüksekliğindedir.
 
C- Orta Bina
 
"U" Planlı Ana kütlenin içindeki boşluğa 5 katlı betonarme karkas olarak 1961 yılında ve Tütün Deposu şeklinde kullanılmak üzere inşa edilmiştir. Aks araları 6.00 m ve 4.50 m dir. Zemin katı 3.15 m, 1.Katı 2.95 m, 2. Katı 3,12, 3. katı 3.06 m, 4. katı 2.98 m tavan yüksekliğindedir.
 
Bu binanın taban alanı 28.00 m x 25.00 m = 700 m² x 5 kat = Toplam alanı : 3.500 m²
Toplam inşa edilmiş Alanı : 23.312.00
 
İzmir 1 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu Kararları:
 
1997 - 1998 yıllarında yapılan müracaatlarda Koruma Kurulu diğerleri dışında aşağıdaki kararları almıştır:
 
12.2.1998 gün ve 7054 sayılı kararı ile;
 
. Binanın "Korunması Gerekli Kültür ve Tabiat Varlığı" şeklinde ve 2. Gurup yapı olarak tescillenmesi.
. Renovasyon avan projesinin "Röleve-Restitüsyon-Restorasyon Projesi Hazırlama Esasları"na göre hazırlanması gerektiği,
. Röleve Projesinin plan-kesit-cephe çizimlerindeki eksik ve yanlışlıkları aslına uygun olarak düzeltilmesi ve 1/50 ölçeğinde hazırlanarak kurul onayına yeniden sunulması,
. Binanın ön cephesinde yer alan 2 adet palmiye ile dut ağacının ve yan ve arka bahçelerinde yer alan yetişkin ağaçların korunması.
 
YENİ MİMARİ PROJEDE ESAS ALINAN TEMEL KRİTERLER
 

Koruma Kurulu kararları, Konak Belediyesi İmar Yönetmeliği, dikkate alınarak, aşağıda yazılı olan temel kriterler yeni mimari projede esas alınmıştır.
 
1- Binaların betonarme karkası oldukça sağlam durumdadır. Herhangi bir güçlendirme ya da takviye yapılmasını, gerektiren bir durum yoktur.
2- Binanın yatay ve düşey gabarileri aynen korunacaktır.
a- Binanın dış duvarlarının yerleri değiştirilmeyecek, herhangi bir eklenti yapılmamalıdır. Binaya sonradan eklenmiş olan Doğu cephesindeki tek katlı bölüm kaldırılabilir.
b- Binanın çatı eğimleri ve mahya kotları ile çatı örtüsü (Marsilya Kiremit) aynen korunacaktır.
c- Bina çatısının dış görünümü dışındaki bölümlerinde değişiklik yapılabilir.
3- "U" planlı binanın iç boşluğuna 1961 yılında ilave edilmiş "Orta Bina" kaldırılabilir ve yerine yeni bir düzenleme yapılabilir. (Kurul kararı)
4- Binanın iç mekanlarında yer alan unsurların korunmasına özen gösterilecektir.
a- Baca ve Şömineler orijinal şekilleriyle korunacaktır.
b- Bina cephesinde yer alan camlı pencere karakteri korunacaktır.
c- Düşey sirkülasyon (merdiven ve asansör) çekirdekleri korunacaktır.
d- Balya rampaları ile orijinal mekanik aksamları yeni kazandırılan işleve uygun olmak koşulu ile korunacaktır.
e- Bina dışında yer alan cepheye konmuş bina kimliği ile ilgili mermer yazıtları korunacaktır.
f- Bina dışında yer alan zaman içinde gelişmiş, dut, palmiye ve diğer yetişkin ağaçlar korunacaktır.
5- Binanın iç mekanlarında yeni kazandırılan işlevlere uygun olarak bina stüktüründe düzenlemeler (asansör-merdiven kovaları, iç aydınlatma avluları ve iç bahçeler vb) yapılabilir.
 
YENİ PROJELENDİRİLMİŞ MİMARİ YAPISI
 
 
Okulumuz yukarıda yazılı kriterlere göre hazırlanmıştır ve restore edilmiştir.
 
1- Genel: Binanın 1929 yılında inşa edilen bölümü ve 1959 yılında ilave edilen bölümü genel özellikleri (gabari, kullanılan malzemeler, cephe karakteri vb.) korunacak şekilde tasarım yapılmıştır.
 
2- Bina Girişi: 700 m² taban alanında, 28.00 x 25.00 m boyutlarında ve "U" planındaki orijinal binaya dilatasyonlarla birleşmiş şekilde 5 katlı olarak inşa edilmiş Orta bina kaldırılmıştır.
 
Bu şekilde 1929 yılında (İlk Cumhuriyet Dönemi mimari karakteristiklerini taşıyan) inşa edilmiş binanın orijinal şeklinin yeniden algılanması sağlanmıştır.
 
"U" planında binaya yapışık inşa edilmiş "Orta Binanın" ortadan kaldırdığı orta avluya bakan cephe karakteri (hakkında bilgi yoktur) yeniden kazandırılmak yerine, bu cepheler, müdahalenin yapılacağı dönemin (2004) mimari anlayışını yansıtacak şekilde olabildiğince şeffaf, nötr ve işlevlere uygun malzemelerle kaplanmıştır.
 
Böylece, zamanında tütün depolamak amacıyla inşa edilen binaya yeni kazandırılan işlevlerle binanın uyumu kolaylaştırılmıştır. İç düzenleme ile yeni oluşturulan mekanların ışıktan ve havadan yararlanması sağlanmıştır.
 
Kaldırılan bina yerine, orijinal boyutlarına uygun bir "U" avlu yaratılmıştır. Bu avluda tavan yüksekliği 8.60 m olan ve 20.00 m x 20.00 m boyutlarında Konferans Salonu yapılmıştır.
 
Konferans Salonu taşıyıcı strüktürü mevcut orijinal binadan iki yanında 2.00 m, arka bölümünde 6.80 m boşluk bırakacak şekilde tasarlanmıştır. Böylece, 8.60 m yüksekliğinde, altında yaşanabilen, bina giriş saçağı oluşturulmuştur.
 
"U" planlı bina içinde yeni kazandırılan mekanlara tüm girişler yeni oluşturulan bu avludan olmaktadır. "U" planlı binanın Doğu kısmındaki kolda yer alan 3 katlı binaya, avlunun güney tarafından yer alan binanın, avlunun Batı tarafından yer alan okul ve  protokol girişlerinin bu avludan yapılması  planlanmıştır.
 
Binada yer alan değişik işlevdeki mekanların girişlerinin, orijinal boyutlarında tasarlanmış bu avludan olması ile bu alana önemli bir canlılık ve hareketlilik kazandırılmaktadır. Bu nedenle, 700 m² boyutundaki bu giriş avlusunda kiosk (büfe) şeklinde düzenlenmiş servis kısmı ile açık kafeterya düzenlemesi ilave edilmiştir.
 
Okul protokol girişi özel bir iç saçak ile belirginleştirilmiştir.
 
Zemin Kat'a Giriş avlusuna açılan giriş kapısı ile ulaşılmaktadır. Giriş Kapısı yanında güvenlik kontrol, karşısında da yeni olarak önerilen asansörler (2 adet) yer almaktadır. Asansörler arkasında tüm kata hizmet verecek Tuvalet gurupları konumlandırılmıştır.
 
Düşey ulaşımı sağlamak için binanın orijinal merdivenleri korunmuştur.
 
Zemin Kat'a Giriş avlusuna açılan giriş kapısı ile ulaşılmaktadır. Giriş Kapısı yanında güvenlik kontrol, karşısında da yeni olarak önerilen asansörler (2 adet) ve Danışma Bölümü yer almaktadır. Asansörler arkasında tüm kata hizmet verecek tuvalet gurupları planlanmıştır. Düşey ulaşımı sağlamak için binanın orijinal merdivenleri korunmuştur.
 
Zemin katta, 3 Müdür Yardımcısı odası, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetleri Servisi, Hazırlık Sınıfları Derslikleri,12.Sınıfların Derslikleri, Yemek Salonu, Mutfak, Kütüphane ve Kantin ile diğer okul birimleri yer almaktadır:
 
Okulun Zemin Kat alanı: 2365.00 m²
 
1. Kat: 2 adet Asansör ve Merdiven ile ulaşılmaktadır. Asansör/Merdiven Holünde Bekleme Dinlenme Bölümü yer almaktadır. Asansörler arkasında tüm kata hizmet verecek Tuvalet gurupları planlanmıştır. Düşey ulaşımı sağlamak için binanın orijinal merdivenleri korunmuştur.
 
1. Katta Okul Spor Salonu, çeşitli amaçla kullanılabilecek odalar ile İnternet  Bilgi İşlem Servisi ve Tuvaletler bulunmaktadır.
 
2. Katta, Okul Müdürü Makam Odası (157 m²) Okul Müdürü Özel Çalışma Dinlenme Odası (WC ve Duş dahil) (41 m²), Okul Müdürü Özel Toplantı ve Yemek Odası (57 m²), Müdür Yarımcısı Odası (72.00 m²), Memur Odaları, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetleri Servisi,Öğretmenler Odası,10. ve 11.Sınıfların Derslikleri, Tuvaletler bulunmaktadır.
 
Çatı arasında Okul Arşivi düzenlenmiştir.
 
Çatı kattaki ahşap çatı strüktürü kaldırılıp yerine çelik konstrüksiyon çatı strüktürü inşa edilmiştir. Böylece mekan ortasındaki dikmeler kaldırılmıştır.
 
Ayrıca, Bodrum Katta sığınak (Şartname hükümlerine uygun 730 m²) Otopark (200 araçlık), Klima ve Kazan Dairesi ( 515 m²)
 
Binanın yeni düzenlemede toplam kullanma alanı: 22 146 m² ‘ dir.

OKUL DIŞ CEPHE GÖRÜNÜMÜ

ÖN CEPHE VE BAHÇE


ARKA CEPHE VE BAHÇE
 

OKUL İÇ MEKAN GÖRÜNÜMÜ
 
  
BİNA YANGIN GÜVENLİĞİ
 

 
Yangın güvenliği; ölüm, yaralanma ya da maddi hasara neden olan bir yangının çıkma olasılığını azaltmaya yönelik önlemler bütünüdür. Bu önlemler, canlıların yangın yerinden kolaylıkla uzaklaşmaları ve olaydan olabildiğince az zararla kurtulabilmelerini sağlamayı da amaç edinir. Yangın güvenliği önlemleri inşaat sürecinde ele alınabildiği gibi, var olan bir yapıya daha sonra da uygulanabilmektedir.
 

YANGIN KAPIMIZI ÇALARSA / AKS 110
 

 
1. Telaşlanmayınız,

2. Bulunduğunuz yerde yangın ihbar düğmesi varsa ona basınız,

3. İtfaiyeye telefon ediniz, / TELEFON : 110

4. Yangın adresini en kısa ve doğru şekilde bildiriniz,

5. Mümkünse yangının cinsini (Bina, benzin, araç vb) bildiriniz,

6. Yangını çevrenizdekilere duyurunuz,

7. İtfaiye gelinceye kadar yangını söndürmek için elde mevcut imkanlardan yararlanınız,

8. Yangının yayılmasını önlemek için kapı ve pencereleri kapatınız,

9. Bunları yaparken kendinizi ve başkalarını tehlikeye atmayınız,

10. Görevlilerden başkasının yangın sahasına girmesine mani olunuz.
 
 
BİNA İKLİMLENDİRME VE ELEKTRİK DONANIM GÜVENLİĞİ
 
 
Elektriğin Güvenli Kullanımı
 
Elektrik en önemli enerji kaynaklarımızdan biridir. Karanlıkları aydınlatmada, ev ve iş yerlerimizi ısıtma ve serinletmede, birçok çeşit makinayı çalıştırabilmek için motorların döndürülmesi gibi yüzlerce şeyi yapmada ona bağımlıyız.
 
Elektrik yaptığı bütün iyi şeylere karşın tehlikelide olabilmekte, hatta insanların ölümüne neden olabilmektedir.
 
A.B.D.’ de yapılan araştırmalar kusurlu elektrik telli veya teçhizatının, her yıl yarım milyondan fazla elektriksel nedenli yangın başlangıcına, buna bağlı milyonlarca dolarlık mal-mülk hasarına ve çok sayıda insanın ölümüne neden olduğunu göstermektedir. Yine bu ülkede her yıl yaklaşık 1100 kişi elektrik şoklarından ölmektedir.
 
 
SSK 1999 İstatistik Yıllığına baktığımızda; 1999 yılı içinde Toplam 77 955 iş kazası olmuş, bunlardan 3 407’ si sürekli iş göremezlikle, 1333’ ü de ölümle sonuçlanmıştır. Bu iş kazaları 85 faaliyet grubunda incelenmiş, ““Elektrik, Havagazı, Buharlı Isıtma” faaliyet grubunda 618 iş kazası olmuş, bunlardan 16’ sı ölümle sonuçlanırken 27’ si de sürekli iş görmezlikle sonuçlanmıştır. Geri kalan 84 faaliyet grubunda da belki de yüzlerce elektriksel nedenli kaza vardır.
 
Bazı insanlar 110 volt’ luk elektriğin şok tehlikesi / riski yaratmayacağını sanmaktadır. Bu inanış doğru değildir. 42 Volt’ tan yukarısı daima risklidir.
 
Elektrik akımı (bir tel veya diğer bazı iletkenler aracılığıyla) en az dirençli yolu tercih ederek bir yerden başka bir yere taşınır / geçer. Eğer vücudunuz bu yolu sağlarsa, bir elektrik şokuna maruz kalabilirsiniz.
 
Bazı şeylerin ters gitmesi durumunda – örneğin izolasyon yıpranıp bozulduğunda- yüksek gerilimli akım taşıyan tele veya metale dokunduğunuzda ( eğer toprakla veya topraklanmış bir şeyle temastaysanız) elektrik devresinin bir parçası durumuna gelebilirsiniz. Diğer bir deyişle, akım toprağa gitmek için en kolay yolu arar, sizden geçerek de bunu bulur.
 
Bir kusurlu elektrik teli / kablosu veya teçhizatı kullanırken, belki ilk defa küçük bir karıncalanma – sarsıntı hissedebilirsiniz. Fakat bu gelecek sefere sizi (yere) çarpabilir, hatta öldürebilir de. Niçin ?
 
Vücudunuzun farklı bölgelerinden ne kadar elektrik geçebileceğine karar verebilmek için o andaki koşullara bakmak gerekir. Çünkü elleriniz (belki) terli, çorabınız ve ayakkabınız (beli) nemli a da nemli bir zemin üzerinde duruyor olabilirsiniz. Nemlilik vücudunuzdan daha fazla elektriğin geçmesine yol açar.
 
Diğer önemli bir faktör de akımın vücudunuzdan geçtiği yoldur. Eğer akım aynı elin bir parmağından girer diğer parmağından çıkarsa, en kötü olasılıkla parmağınız elektrik yanığına uğramıştır. Fakat, eğer bir elinizden girer diğer elinizden çıkarsa veya bir elden girer bir ayaktan çıkarsa, akım göğüsten geçecek ve çok ciddi sonuçlar yaratabilecektir.
 
Akımın küçük bir miktarı göğsünüzden geçerse, bu kalbinizi fibrilasyona (kalbin hızlı veya zayıf çarpması) sokabilir. Bu durum kalbin ritmik temposunu bozar ve yaşamı devam ettiren pompa fonksiyonunu engeller.
 
Bu nedenle önceden alınabilecek birçok önlem vardır. Şoku önlemek için şu önlemleri izlemelisiniz;
 
Birincisi, herhangi bir elektrikli teçhizatı onarmaya kalkışmayın. Elektrik işini bu konuda eğitilmiş ve deneyim kazanmış elektrikçiye bırakın.
 
İkincisi, elektrikli teçhizatı kullanmaya başlamadan önce ellerinizin ve ayaklarınızın kuru olduğundan emin olun. Eğer nemli veya ıslak bir zeminde çalışma zorunluluğu doğarsa, bir topraklama hatası akım kesici kullanın. Eğer bu olanaksızsa, giydiğiniz ayakkabının yalıtkan olduğundan emin olmalısınız veya kuru tahtalar ya da bir paspas üzerinde durmalısınız.
 
Üçüncüsü, çeşitli cihazların veya lambaların enerji kablolarının fişini prize takmadan önce bu teçhizat veya lambayı kapatın, izolasyonunda hasar olup olmadığını, kablonun dolaşarak düğümlenip düğümlenmediğini gözden geçirin. Kabloların duya / prize veya el aletlerine giriş yerlerinde yıpranma olup olmadığını kontrol ederek güvenli bir şekilde bağlandığından emin olun.
 
Dördüncüsü, kullanırken kordonun (kablonun) korunmuş olduğundan emin olun. Kabloyu karşıdan karşıya ana yollardan geçirmekten kaçının. Olabildiğince baş seviyesinden daha yukarıdan geçirin.
 
Beşincisi, eğer kullanırken elektrikli teçhizatın herhangi bir parçasında bir hata doğarsa, akımı kapatın ve hemen arızaya bildirin.
 
 
ELEKTRİK YANIKLARI
 
Elektrik yanıkları yüksek veya düşük voltajlı elektrikle temas sonucu olabilir. Normal ev akımı yeterice ciddi yanığa neden olabilecek güçtedir. Yüksek voltajlı olan yanıklar ise elektrik üreten veya yüksek voltajda elektrik kullanan fabrikalarda çalışanlarda veya bir yüksek gerilim hattıyla direk temas sonucu olabilir.
 
Elektrik yanıkları ile ilgili özellikle iki tehlike vardır. Bir, genellikle doku hasarının miktarı, ciltteki yaranın görüntüsüne bağlı olarak, umulandan çok daha fazladır. Ciltteki yanık yaralarının küçük olmasına rağmen daha derin dokularda şiddetli hasar olabilir. İki, yanıkla birlikte, “kazalının” durumunu daha komplike hale getirebilecek kalp durması olabilir. Elektrik enerjisi şiddetli doku hasarı yapabilir. Bir yanığa neden olabilmek için elektrik bir noktadan vücuda girip başka bir noktadan çıkmalıdır. Elektriğin vücuda girdiği ve çıktığı noktada her zaman birer yara (yanık) vardır. Giriş yarası oldukça küçük olabilir, ama çıkış yarası geniş ve derin olabilir. Yüksek voltajlı elektrik enerjisi kasları ve cildi ampütasyon gerektirecek ölçüde harap edebilir.
 
 
Elektrik şoku yaralanmaları
 
- Yüksek voltajlı bir elektrik akımından gelip vücuttan geçen enerji kalbin normal elektriksel ritmini bozup kalp durmasına yol açabilir. Ayrıca, elektrik şoku kırık ve çıkıkla sonuçlanabilecek kadar güçlü kas kontraksiyonlarına neden olabilir. Bundan başka elektrik şoku “kazalının” yere düşmesine ve başka yaralanmalarına neden olabilir.
 
- Elektrik yaralanmalarının tedavisi, gerektiğinde “CPR” yapılması, tüm yanık yaralarının kuru, steril pansumanla örtülmesi ve olası kırıkların tespitidir. Tüm elektrik yanıkları, hastanede daha ileri tedavi gerektiren, ciddi yaralanmalardır.
 
- İşletme yetkilileri tarafından kesilmediği sürece herhangi kopmuş gerilim hattında elektrik olduğu varsayılmalıdır. Gerilim hatları 115 – 50 000 voltluk olabilirler. Telefon kablolarının voltajı çok düşüktür, ama yine de şok için yeterlidir.
 
- Eğer elektrik kablosu bir arabanın üzerine düşmüşse ve arabada bir insan varsa, arabanın içinde kaldıkları sürece güvenliktedirler. Arabanın lastikleri yalıtkan görevini görecektir. Elektriğin akması için, elektrik kaynağından toprağa bir devrenin tamamlanması gerekir. Bu elektrik devresinin tamamlanmasını engelleyen maddeye yalıtkan denir. Örneğin lastik bir yalıtkandır. Akımın kendinden akmasına izin veren maddeye ise iletken denir. Su ve çoğu metal iletkendir. Elektrik yanıkları, vücut veya onun bir bölümü elektrik kaynağı ile toprak arasındaki devreyi tamamlayınca olur.
 
- Evdeki elektrik yanıklarının çoğu yanlış bağlanmış elektrik aletlerinden veya bunların dikkatsiz kullanılmasından olur. Küçük çocuklar elektrik kablosunu ağızlarına koyarak elektrik yangınına neden olurlar. Ev dışındaki elektrik yanıklarının çoğu kopmuş bir gerilim hattıyla kazayla temas sonucu veya kazı çalışması sırasında bir inşaat işçisinin kazayla hatta teması sonucu olur.
 
- “ Kazalıyı kurtarmaya çalışan ”, elektrik teli veya elektrikli bir aletle hala temasta olan birine yaklaşmadan önce elektrik kesilmelidir. Eğer üzerine elektrik kablosu düşmüş bir arabada insanlar varsa, “yetkili personel ya da kurum” tarafından elektrik kesilene kadar arabada kalmaları söylenmelidir. Çok nadir durumlarda bu duruma bir de yangın tehlikesi eklenir. Eğer yaşamları yangın nedeniyle tehlikede ise, yolculara araba ve yere aynı anda dokunmamaya dikkat ederek arabadan atlamaları söylenmelidir.
 
- Kabloyu kazalıdan veya kazlıyı kablodan bir kuru, boyanmamış ağaç sırık veya tahta ile veya ilmiklenmiş kuru bir iple veya diğer elektriği iletmeyen maddelerle uzaklaştırın. Ellerinizin kuru olduğundan ve kuru bir zemin üzerinde bulunduğunuzdan emin olun. Tıbbi yardım çağırın, kazalı nefes alamıyorsa suni teneffüse başlayın. Suni teneffüse kazalı normal nefes almaya başlayıncaya kadar veya kazalının öldüğü bir doktor tarafından söyleninceye kadar devam edin. Kazlı soluk alıp vermeye başladıktan sonra, düz bir yere sırt üstü yatırın, ayağının altına bir şeyler koyarak ayaklarının başından daha yukarıda olmasına dikkat edin. - - Sıkı elbiseleri gevşetin. Vücut ısısını / sıcaklığını korumak için üzerini örtün.
 
Sonuç olarak, elektrik kazaları ve yangınları önlenebilir. Elektriğin oluşturabileceği tehlikeleri öğrenin ve riskleri kontrol altında tutabilmek için gerekli olan güvenlik önlemlerini izleyin.
 
ELEKTRİKLİ EL ALETLERİYLE ÇALIŞMALARDA BAZI GÜVENLİK KURALLARI
 
- Kordonu yıpranmış el aletlerini veya zedelenmiş uzatma kordonlarını kullanmayın.
- Bir el aletini çalıştırmaya başlamadan önce ayar anahtarları gibi teçhizatı üzerinde bırakmayın.
- El aletleri ile çalışanlara şaka yapmayın ve dokunmayın.
- El aletlerini kullanmadan önce kontrol edin. İş yapmak işin gittiğiniz yerde onarmaya kalkışmayın.
- El aletlerini zorlamayın. Dar, çeşitli kabloların , boruların vb. gibi çeşitli engellerin olduğu yerlerde daha dikkatli olun.
- Elektrikli el aletlerini nemli, ıslak durumda olan yerlerde kullanmayın. Yanıcı maddelerin bulunduğu yerlerde elektrikli el aletleri ile çalışırken daha dikkatli ve uyanık olun.
- El aletini, fişi prizde sokulu iken asla ayarlamaya çalışmayın. Ucunu veya ağzını değiştirmeye kalkışmayın.


 
 İNTERAKTİF SINIFLAR VE FATİH PROJESİ

Akıllı Sınıf Nedir ?

Görsel ve işitsel elektronik teknolojilerin kullanılarak, bir sınıfın özel olarak tasarlanmasıyla, derslerin daha anlaşılabilir ve verimli hale getirilmesi ve bu sayede eğitim kalitesinin arttırılması amaçlanmaktadır. Bu yapının ağ destekli ve internet tabanlı eğitim uygulamaları ile birleşmesiyle teknolojiyi farklı noktalar arasında ve kendi içinde her türlü kullanabilen mekanlar oluşturulmuştur ki; bu mekanlar “Akıllı Sınıf” olarak isimlendirilmektedir. Akıllı sınıflar, okullardaki teknolojik boşlukları doldurmakta ve öğrenme - öğretme kavramları üzerinde yeni değişimler oluşturmakta ve alanlar açmaktadır.


Akıllı sınıflar, lokal eğitim birimi olmanın dışında, video konferans sistemleri sayesinde ülke içinde veya ülke dışında bu yapıya sahip başka eğitim kurumlarına interaktif olarak ulaşabilmektedir. Eğitim kurumu bu sayede her türlü bilgi alış verişini maksimum verimlilikte yapabilmektedir. Akıllı sınıflarda kullanılan akıllı tahtaya öğretmen tarafından yazılan her şey öğrencilerin bilgisayarlarına yansımaktadır. Bunun yanı sıra öğrencilerin ders esnasında yaptıkları uygulamalarda eğitmenin bilgisayarında görülebilmektedir.
 
Okulumuzun FATİH PROJESİ kapsamında donatılan derslikleri ve İzmir Milletvekili Sayın Hamza DAĞ’ ın okulumuzu ziyaretinde akıllı sınıflarımızda öğrencilerimizle eğitim hakkındaki sohbetinden görüntüler.

Fatih Projesi
 
Fatih Projesi, yani uzun adı ile Fırsatları Arttırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi Projesi. Proje kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı işbirliği ile Türkiye'deki tüm dersliklere birer adet dizüstü bilgisayar, projeksiyon cihazı ve akıllı tahta koymaktır. Projenin ön kısımlarında her öğrenciye tablet bilgisayar verilmesi öngörülmektedir. Projenin amacı, bilgi toplumu yaratmak ve eğitimde teknolojiyi yararlı kılmaktır.
 

 
Okul öğretmenlerimizin MEB Hizmet-içi “ Akıllı Tahta ve İnteraktif Sınıf Uygulamaları “ konulu Sertifika Eğitiminden görüntüler. Okulumuzun tüm idareci ve öğretmenleri bu hizmet-içi eğitimden geçmiş ve sertifikalandırılmıştır.

Projenin Aşamaları

Tamamlanması üç yıl alacak olan proje, üç kısıma ayrılmıştır. Bu şekilde ayrılması ile projenin tamamlanmasının kolaylaştırılması amaçlanmıştır.

1. Aşama: Liselerde uygulanacaktır. Türkiye çapındaki tüm liselerin dersliklerine uygulanacak projedir. Projenin ilk yılı bu aşama için kullanılacaktır.

2. Aşama: İkinci dört seviyesinde, yani 5,6,7 ve 8. sınıf (ortaokul) dersliklerinde uygulanacaktır. Projenin ikinci yılı bu aşamaya ayrılmıştır.

3. aşama: okul öncesi eğitim ve İlk dört seviyesinde 1,2,3,4. sınıf (ilkokul) dersliklerine uygulanacaktır. Projenin üçüncü yılı bu aşamaya ayrılmıştır.
 
Bu üç aşamanın ve üç yılın sonunda proje tamamlanmış olacaktır.
 
Bileşenler

Her okula en az bir adet çok amaçlı fotokopi makinesi, akıllı tahta, doküman kamera ve mikroskop kameranın bulunduğu akıllı bir sınıf oluşturulacaktır. Bu sınıflar, normal dersliklerden ayrı olacaktır. Ayrıca öğretmen kılavuz kitabı ise tamamıyla bilgisayar üzerinden, tahtadan yürütülecektir. Yani ders konuları tahtaya teknolojik imkanlardan yararlanarak yansıtılacaktır. Ders ile ilgili resim, video ve müzik gibi materyalleri kullanma imkanına sahip olacağız. Öğretmenler ise bu konu hakkında eğitim alacaklar. Hem akıllı sınıf hem de dersliklerdeki internet geniş bant olmakla beraber okulların eğitim yuvası olduğu ve sadece eğitim ve öğretim amaçlı bulunulduğu gerekçesiyle 22 Kasım 2011 tarihinde başlatılan fakat isteğe bağlı olan güvenli internet sistemi de uygulanacaktır.

 
EBA NEDİR ?

Fatih Projesi ile gelen büyük proje " EBA" nın içeriği nedir ?

Bize neler sunuyor ?

Eğitim-öğretim sürecinde bilişim teknolojisi donanımlarını kullanarak etkin materyaller kullanmanız amacıyla Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından tasarlanan Eğitim Bilişim Ağı (EBA) sınıf seviyelerine uygun, güvenilir ve incelemeden geçmiş doğru e-içerikleri bulabileceğiniz sosyal bir platformdur. Öğretmen ve öğrenciler başta olmak üzere eğitimin tüm paydaşları için tasarlanan EBA;

•Farklı, zengin ve eğitici içerikler sunmak,

•Bilişim kültürünü yaygınlaştırarak eğitimde kullanılmasını sağlamak,

•İçerikle ilgili ihtiyaçlarınıza cevap vermek,

•Sosyal ağ yapısıyla bilgi alışverişinde bulunmak,

•Zengin ve gittikçe büyüyen arşiviyle derslere katkı sağlamak,

•Bilgiyi öğrenirken aynı zamanda yeniden yapılandırabilmek ve bilgiden bilgi üretmek,

•Farklı öğrenme stillerine (sözel, görsel, sayısal, sosyal, bireysel, işitsel öğrenme) sahip öğrencileri de kapsamak,

•Bütün öğretmenleri ortak bir paydada buluşturarak eğitime el birliğiyle yön vermelerine ön ayak olmak,

•Teknolojiyi bir amaç olarak değil bir araç olarak kullanmak amacıyla tasarlanan sosyal bir eğitim platformudur


FATİH PROJESİ VE EBA İÇİN RESİMLERİN ÜZERİNE TIKLA !
 
http://fatihprojesi.meb.gov.tr/tr/index.php
http://www.eba.gov.tr/
 
 
 
PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK SERVİSİ  ( PDRS )
 
Psikolojik danışma ve rehberlik uzmanlarımız psikoloji biliminin verilerinden yararlanarak öğrencilere gelişimsel destek sağlamak amacıyla hizmet vermektedir.

Psikolojik Danışma ve Rehberlikteki Amaçlarımız

1. Öğrencilerin, kendilerini tanımalarını sağlamak. (Bedensel ve zihinsel yetileri, hoşlandığı ve hoşlanmadığı faaliyetleri, hedefleri, hayattan beklentileri gibi.)

2. Öğrencilerin bireysel farklılıklarına ve gereksinimlerine cevap vermek.

3. Öğrencilerin gelişim süreci içerisinde karşılaştıkları eğitsel, sosyal ve psikolojik güçlükleri, problem haline dönüşmeden çözümlemelerine yardımcı olmak.

. Olasılıkları göstermek

 . Seçme şansı vermek

 . Alternatifler sunmak

 . Karar verme becerisini geliştirmek.

4. Öğrencilerin iletişim becerilerini geliştirmek

5. Öğrencileri kendileri ve çevreleriyle barışık olmaları, hayata olumlu yaklaşmaları konusunda yönlendirmek.

6. Öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini kavrayarak, bu yeteneklerini, etkili bir biçimde geliştirmelerine yardımcı olmak.
 


Psikolojik Danışma ve Rehberlikteki İlkelerimiz

Öğrenciler Psikolojik Danışma ve Rehberlik Servimize (PDRS) başvurduklarında, merkezde uyulan ilkeler hakkında bilgilendirilirler. Uyulan bu ilkeler, psikologların uluslararası temel mesleki etik ilkeleridir.

Kişilik Hakları İlkesi

Öğrencilerin temel haklarına, özgürlüğüne, onuruna, özel yaşamına, bağımsızlığına saygı duyulur. Çalışmalarla ilgili bilgi aktarımına gereksinim duyulduğu anlarda, kişinin özel yaşamına saygı göstermenin, profesyonel gizliliğe uymanın ve kişinin özel yaşamını korumanın güvencesi verilir.

Gizlilik İlkesi

PDRS Danışmanları, öğrencilerin izinleri olmadan, haklarında bir bilgi aktarımında bulunamazlar. Ancak, kanunlarda da belirtildiği üzere, kişinin kendisinin veya bir başkasının yaşamına zarar verecek herhangi bir davranışı olduğunda bu kural geçersizdir.
 
Gönüllülük İlkesi

Öğrenciler, PDRS danışmanlarına, hiçbir sınırlama ve zorlama olmadan özgür iradeleriyle danışma olanağına sahiptirler.

Sorumluluk İlkesi

PDRS’ de kullanılan yöntem ve uygulamaların sonuçlarından; öğrenci, öğretmen, okul idaresi ve veliye yapılan profesyonel önerilerden PDRS danışmanları sorumludurlar.

 
Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi’mizde Yürütülen Çalışmalar

Konak Anadolu İmam Hatip Lisesi Psikolojik Danışman ve Rehberlik Servisi (PDRS) olarak yaptığımız çalışmaları, hizmet verdiğimiz gruplar açısından 3 ana başlık altında toplayabiliriz.

Eğitsel Rehberlik

Öğrencinin kendi yetenek, ilgi ve imkanlarına uygun öğrenim dalını seçip bu öğrenim dalında başarı ile ilerlemesini sağlamak için yapılan çalışmalardır. Verimli çalışma yolları hakkında bilgi verme, çeşitli test, anket ve envanter uygulamaları, başarısızlık nedenlerini saptama ve bunları giderici çalışmalar, boş zamanlarını etkili bir şekilde değerlendirme vb. gibi konularda bireye yapılan yardımları kapsamaktadır.

Mesleki Rehberlik

Lise dönemi içerisindeki öğrencilere alan seçimi ve bunun sonrasında da meslek seçimi kararını vermelerinde kendi kişilik özellikleri, ilgi ve yeteneklerini göz önünde bulundurarak uygun meslekler seçmelerine yardım etme, meslekleri tanıtma, üniversiteler ve bölümleri , sınav sistemleri hakkında bilgi verme vb. konularda öğrenciye yapılan yardımlardır. Ayrıca mesleki rehberlik çalışmaları içerisinde yer alan  ÖSS REHBERLİK  çalışmaları da PDRS tarafından yürütülmektedir. Deneme sınavları, Ölçme Değerlendirme Birimi tarafından analiz edilen deneme sınav sonuçları ve başarı grafikleri, motivasyonu arttırıcı öğrenim teknikleri, sınav kaygısını azaltıcı gevşeme teknikleri, üniversitelerinin tanıtımı ve yapılan yurtiçi gezileri ÖSS mesleki rehberlik çalışmalarımızdandır.

Kişisel Rehberlik

Öğrencinin kendini tanımasına, çevresiyle sağlıklı ilişkiler kurabilecek kişilik özelliklerini ve iletişim becerilerini kazanmasına, olumlu benlik tasarımı geliştirebilmesine, gelişim süreci boyunca karşılaştığı problemleri yaratıcı yollarla çözüme ulaştırabilmesine ve kendini gerçekleştirmesine yönelik yapılan psikolojik danışmanlık ve rehberlik hizmetleridir.

                                                                   Okulumuz PDRH Servisi Uzmanları

KONAK ANADOLU İHL.PDRH SERVİSİ













ÖSYM BAŞVURU MERKEZİ

YGS VE LYS BAŞVURU – SINAV – TERCİH İŞLEMLERİ

Okulumuz ÖSYM tarafından yetkilendirilmiş YGS Başvuru Merkezidir. Örgün ve Açık Lise öğrencilerimiz ile dışarıdan kişiler YGS başvurularını Vatandaşlık Numarası olan nüfus cüzdanları ile ÖSYM’ nin belirlediği tarihlerde yapabilir ve sınava ilişkin Rehberlik Hizmeti alabilirler.

YGS Adaylarının, kendilerine verilen BAŞVURU KAYIT BELGESİNİ ve ŞİFRELERİNİ özenle saklamaları gerekmektedir.Çünkü bu aşamadan sonra tüm ÖSYM İşlemlerini adresinden online olarak internet üzerinden bizzat kendileri yapacaklardır.

 
LYS TERCİH KLAVUZU VE LYS TERCİH İŞLEMLERİ

ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu, ÖSYM'nin http://www.osym.gov.tr  internet adresinde yayımlanmıştır.

Üniversiteye gidecek adaylar için tercih işlemleri, 2015 yılı için 6 temmuzdan itibaren 14 Temmuz'a kadar yapılacaktır.

Adaylar, kılavuzda yer alan kurallara göre, tercihlerini ÖSYM'nin https://ais.osym.gov.tr  internet adresinden T.C. kimlik numaraları ve şifrelerini kullanarak kendileri yapacaklardır. Başvuru merkezlerinden tercih işlemi yapılmayacaktır. ÖSYM'ye posta yoluyla gönderilen veya elden verilen tercih listeleri geçerli olmayacaktır.

Sadece elektronik ortamda yapılacak tercihler işleme alınacaktır. Adayların kendilerine özel kişisel bilgi niteliğindeki T.C. kimlik numaralarını ve ÖSYM aday işlemleri şifrelerini özenle korumaları ve hiçbir kimseyle paylaşmamaları gerekmektedir.

T.C. kimlik numarasının ve ÖSYM aday işlemleri şifresinin başkaları ile paylaşılmasından oluşacak mağduriyetlerde adayın kendisi sorumlu olacaktır.

Adaylar, ÖSYM'nin https://ais.osym.gov.tr  internet adresindeki açıklamalar doğrultusunda tercih işlemlerini tamamlayacaklar, adaylar, tercih bildirim işlemini tamamladıktan sonra tercih süresi içerisinde söz konusu internet adresinden tercihlerinde değişiklik yapabilecekler, süre tamamlandıktan sonra tercihlerde değişiklik veya düzeltme yapılamayacaktır.

Tercih işlemleri, 14 Temmuz 2015'te saat 23.59'da sona erecektir. Tercihler yapılırken ÖSYM'nin http://rehberlik.osym.gov.tr rehberlik sitesinden yararlanılabilecektir.

 
YGS ( YÜKSEKÖĞRETİME GEÇİŞ SINAVI ) NEDİR ?

Yükseköğretime Geçiş Sınavı ya da kısaca YGS, Türkiye'deki yükseköğretime geçiş sisteminin ilk sınavıdır. Yükseköğretim Kurumu tarafından 2010 yılından beri uygulanmaktadır.

Yükseköğretime Geçiş Sınavı

Türkçe, Sosyal Bilimler, Temel matematik ve fen Bilimleri olmak üzere 4 bölümden oluşur. Her bölümden 40 soru olmak üzere toplamda 160 soru sorulmaktadır. Sınav süresi, tek oturumda 160 dakikadan oluşmaktadır. lisans Yerleştirme Sınavı'na girmeye hak kazanabilmek için herhangi bir puan türünde 180 puanın geçilmesi gerekir.

Sınava giren adayın sınav sonuçları; YGS-1, YGS-2, YGS-3, YGS-4, YGS-5, YGS-6 olmak üzere 6 farklı puan olarak açıklanır.

 
Adaya Özgü Soru Kitapçığı

2011-YGS'den itibaren her aday için üzerinde ayaların resmi bulunan tek tip kitapçıklar hazırlanmaktadır. Böylece haksızlıkların önüne geçilmesi planlanmaktadır. Fakat sistemin ilk kez uygulandığı 2011-YGS sınavında sınav sorularının çoğunun, bazı kitapçık türlerinde sabit bir algoritmayla doğru çözülebileceği düşünülmektedir. Gündemdeki tartışmalar üzerine ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, sınava girmiş tüm adaylara bir mektup göndermiştir. Sınavın hazırlanması, yapılması ve değerlendirilmesi sırasında öğrencileri rahatsız edecek hiçbir oluşumun söz konusu olmadığı açıklanmıştır.

Ygs’nin amacı nedir ?

Nisan ayında yapılacak olan YGS sınavı ikinci sınava girecek adayları seçmek, açık öğretim programları, ön lisans programları ve meslek lisesinin devamı olarak kabul edilen lisans programlarına yerleştirmede kullanılacak puanları üretmek için yapılan bir sınavdır.

Ygs’de hangi testler olacak ?

Test: Türkçe Soru Sayısı: 40

Test: Matematik Soru Sayısı: 28

Test: Geometri Soru Sayısı: 12

Test: Tarih Soru Sayısı: 17

Test: coğrafya Soru Sayısı: 14

Test: fizik Soru Sayısı: 14

Test: kimya Soru Sayısı: 13

Test: biyoloji Soru Sayısı: 13

YGS'de puan türleri ve dağılımı nasıl olmaktadır?

YGS sonucunda adayların 6 tür YGS puanları hesaplanacak. Bunlar;

YGS-1: Türkçe’nin ağırlıgı yüzde 20, Temel Matematik’in ağırlıgı yüzde 40, Sosyal’in ağırlıgı yüzde 10, Fen’in ağırlıgı yüzde 30 olarak belirlendi.

YGS-2: Türkçe’nin ağırlıgı yüzde 20, Temel Matematik’in ağırlıgı yüzde 30, Sosyal’in ağırlıgı yüzde 10, Fen’in ağırlıgı yüzde 40 olarak belirlendi.

YGS-3: Türkçe’nin ağırlıgı yüzde 40, Temel Matematik’in ağırlıgı yüzde 20, Sosyal’in ağırlıgı yüzde 30, Fen’in ağırlıgı yüzde 10 olarak belirlendi.

YGS-4: Türkçe’nin ağırlıgı yüzde 30, Temel Matematik’in ağırlıgı yüzde 20, Sosyal’in ağırlıgı yüzde 40, Fen’in ağırlıgı yüzde 10 olarak belirlendi.

YGS-5: Türkçe’nin ağırlıgı yüzde 37, Temel Matematik’in ağırlıgı yüzde 33, Sosyal’in ağırlıgı yüzde 20, Fen’in ağırlıgı yüzde 10 olarak belirlendi.

YGS-6: Türkçe’nin ağırlıgı yüzde 33, Temel Matematik’in ağırlıgı yüzde 37, Sosyal’in ağırlıgı yüzde 10, Fen’in ağırlıgı yüzde 20 olarak belirlendi.

 
LYS ( LİSANS YERLEŞTİRME SINAVI ) NEDİR ?

Lisans Yerleştirme Sınavı (kısaca LYS), Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından 2010 yılından itibaren uygulamaya başlanan test türü bir sınavdır. Her yıl haziran ayı içerisinde gerçekleştirilen sınav, Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında bulunan ilköğretim, lise ve üniversite binalarında uygulanır. Sınav Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ve Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Azerbaycan, Bosna Hersek, Kırgızistan, Gürcistan veya Kazakistan'da üniversiteye girmek isteyen (YGS'yi geçmiş olan) adayların girdiği bir sınavdır. Sınav soruları her sene ÖSYM tarafından hazırlanmaktadır.

Genel bilgiler

LYS, 5 oturumdan oluşur. Bu oturumlar uygulanma sırasına göre; LYS-1, LYS-5, LYS-4, LYS-3 ve LYS-2 şeklinde sıralanır. Her sınav farklı bir alan ve yeteneği sınar. Bu sınavlar aynı anda yapılmaz fakat aynı gün içerisinde yapılabilir. YGS'yi geçen her kişi istediği her sınava girebilir. 2010 yılında değişen yeni sınav sistemine göre üniversiteler (TC dahilindeki) adayları seçerken alanlarına yönelik olarak adayları seçerler ve bu yönde belirli puan türleri oluşturlar. Adaylar kendi alanları dahilinde veya kendi alanları dışında bir üniversite tercih edebilirler. Sınavların türlerine göre soru dağılımları ve süreleri aşağıdaki sıralamada gösterilmiştir.

Lys 1: Sınav süresi 120 dakikadır. Soru adedi 80 tanedir. Dersler: Matematik, Geometri.

Lys 2: Sınav süresi 135 dakikadır. Soru adedi 90 tanedir. Dersler: Fizik, Kimya, Biyoloji.

Lys 3: Sınav süresi 120 dakikadır. Soru adedi 80 tanedir. Dersler: Türk Dili ve Edebiyatı, Coğrafya (I).

Lys 4: Sınav süresi 135 dakikadır. Soru adedi 90 tanedir. Dersler: Tarih, Coğrafya (II), Felsefe

Lys 5: Sınav süresi 120 dakikadır. Soru adedi 80 tanedir. Dersler: Yabancı Dil

 
SINAV

Sınavın uygulanması bakımından bütün bir süreç üç evreye ayrılabilir.

Sınav öncesinde: Sınav öncesinde adaylar ÖSYM'nin belirmiş olduğu bütün belge evrakları yanlarında bulundurmak zorundadır. Gerekli evraklar adayda bulunmadığı veya görülmediği takdirde aday sınava alınmaz.

Sınav sırasında

1- Adaylar yanlarında kesinlikle iletişim aracı veya madeni bir eşya ile sınav salonuna giremez.

2- Kimlik belgesi olarak sadece nüfus cüzdanı ve pasaport kabul edilir.

3- Gerekli olan sınav gereçleri ÖSYM tarafından sağlanılır.

4- Tuvalet kullanmaya izin verilmemektedir.

5- Adaylar sınav süresinin 4'te 3'ü geçmeden sınav salonundan dışarıya çıkamazlar.

Sınav sonrasında

1- Sınav evrakları güvenli bir şekilde ÖSYM' ye ulaştırılır.

2- 24 saat sürede hakem/şahit gözetiminde cevap kağıtları ayıklanır ve görüntüleri alınır.

3- Her cevap kağıdı iki defa optik okuyucudan geçirilir.

4- Veriler ÖSYM' ye ve Bilgi İşlem Birimine aktarılır.

5- değerlendirme sonuçları açıklanır.

6- Cevap kağıtları internet üzerinden adaya sunulur.

 
Soru kitapçıkları

2011 yılında uygulana LYS sınavından itibaren dağıtılacak soru kitapçıkları üzerinde adaya ait kimlik bilgileri yer almamaktadır. Soru kitapçıkları tek tek poşetlenmektedir. Soru kitapçığı poşet içerisinden sadece aday kişi tarafından çıkartılabilir. Soru kitapçıkları sınav görevlileri tarafından öğrencilere rastgele dağıtılır. Soru kitapçıklarında sorular birbirisinin aynısı olacak fakat soruların yerleri ve seçenekleri belirli ölçütler dahilinde karılabilecektir.

 
İnternet ortamı

ÖSYM adayları ile arasındaki mesafeyi azaltmak için birçok işlemi internet ortamında yapılabilir konuma getirmiştir. Bu işlemler şunlardır:

1- Sınava giriş ve sonuç belgeleri

2- Sınav başvuru işlemleri

3- Şifre değişiklik ve kayıp işlemleri

4- ÖSYM'nin yayınladığı klavuz ve yönergeler

5- Sınav sonucuna itiraz işlemleri

6- Cevap kağıtları

Hatalı sorular

ÖSYM hatalı soru tespiti haline şu açıklamayı yaparak yanlış sorunun bütün adayların sonucuna doğru olarak yansıtılmasını sağlamaktadır: Cevabı bulunan tüm adayların bu soruyu doğru cevapladıkları kabul edilerek değerlendirme işlemi yapılmıştır.

Puanlama

Puanlama sistemi olarak ÖSYM 4 adet puanlama türü belirlemiştir. Bunlar sayısal, sözel, eşit ağırlık ve yabancı dil puanlarıdır. Üniversiteler ilgili bölüme kendi kararları ile puan türlerinden birini atayarak öğrenci seçimi yaparlar. Sayısal puanı için temel alanlar matematik ve fendir. Eşit ağırlık puanı için temel alanlar matematik ve sözel bilimlerdir. Sözel puanı için temel alan sözel bilimlerdir. Yabancı dil puanı için temel alan yabancı dildir. Alan içi tercihlerde ana puan 0.15 katsayısı ile çarpılırken, alan dışı tercihler için bu katsayı 0.12' dir. Ancak YÖK tarafından yeni alınan bir kararla birlikte 2012 yılındaki sınavlarda bu uygulamaya yer verilmeyeceği belirtilmiştir.

Yerleştirme

YGS puanlarından en az biri 180 ve daha fazla olan adayların yerleştirme hakları bulunmaktadır. Adaylar YGS veya LYS puan türlerine göre ilgili bölüm / bölümleri tercih edebilirler. Bunun yanı sıra bu puanlardan bağımsız olarak Özel Yetenek Sınavı ile öğrenci alımı yapan üniversiteler de mevcuttur.
 
 
 
Z-Kütüphane

Z-Kütüphane Nedir ?
 
Günümüzde öğrencilere sadece kitap ile eğitim vermek, öğrenme faaliyetlerini sadece kitap ile desteklemek öğrenciyi okuldan ve eğitimden uzaklaşmaya doğru itmekte. Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Okullar Hayat Olsun” projesi ile okullarımızdaki kütüphaneler değişiyor ve zenginleşiyor.
 
İçerisinde internet hizmeti olan, dijital kitap içerikleri ile ( e-kitap, z-kitap ) zenginleştirilmiş, öğrenciye dilediği zaman destek verecek kütüphaneler geliyor. z-Kütüphane olarak tanımlanan, zenginleştirilmiş kütüphane kavramı okullarımızda hayat bulmaya başladı.
 
İçerisinde temel eserleri de barındıracak z-kütüphaneler, bilgi teknolojisi sınıfları ile kütüphaneleri bir araya getirerek okulların giriş katına konumlandırılarak öğrencilere zaman bağımsız, akşam 20.00-21.00 saatlerine kadar hizmet sağlayacaktır.
 
Öğrencilere ödev hazırlama, çıkış alma ve dijital öğrenme içerikleri ile çalışma yapma şansı sağlayacak merkezlere ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından örnek planlar oluşturulmuş ve ilgili birimlere iletilmiştir. Sitemizde ilgili planlara, Z-Kütüphanelerin okulun hangi alanlarında konumlandırılabileceğine, nasıl konumlandırılacağına, iç mimarisinin nasıl olması gerektiğine dair bilgileri bulabilirsiniz.
 
Z-Kütüphaneler için en önemli adımlardan biri kaynak ve destekleyici z-kitap üretiminin yayın ve eğitim sektöründe gelişerek çoğalmasıdır.
 
MEB Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğünce 2014 yılında Eğitim Araçları ve Yayımlar Daire Başkanlığı uhdesine geçen Zenginleştirilmiş Kütüphane (z-Kütüphane) projesi kapsamında okullarda z-kütüphane kurulması çalışmaları yürütülmekte, okuma kültürünü arttırmaya yönelik projeler geliştirilmektedir. Bu doğrultuda 2014 Yılı Ekim ayında Başkanlığımızca z-Kütüphane Etki Analizi araştırması gerçekleştirilmiştir.Analiz sonucunda 8 farklı konsepte z-kütüphane modeli analizi yapılmıştır.
 
 
Basında Z- Kütüphane
 
Millî Eğitim Bakanlığı, FATİH Projesi kapsamında, okullara kurulmaya başlanan Z- Kütüphaneleri, etkileşimli tahta ve internet teknolojileriyle donatacak…Millî Eğitim Bakanlığı, FATİH Projesi kapsamında, okullara kurulmaya başlanan zenginleştirilmiş kütüphaneleri (Z-Kütüphane), etkileşimli tahta ve internet teknolojileriyle donatıp dijital dünyayla buluşturacak. Böylece zenginleştirilmiş kütüphanelerde, sınıf ortamında olduğu gibi öğrencilerin gruplar halinde ders işlemeleri, araştırma yapmaları, yerli ve yabancı yayınları takip etmeleri için gerekli ortam sağlanmış olacak.
 
MEB Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü arasında, Z-Kütüphanelere etkileşimli tahta ve internet altyapısı kurulması konusunda protokol imzalandı. Buna göre, FATİH Projesi kapsamında fiber optik internet kablolama altyapısı tamamlanmış okullarda Z-Kütüphanelere etkileşimli tahta kurulacak. Etkileşimli tahta aynı zamanda bir PC görevi görecek. Bu sayede, öğrenciler, etkileşimli tahtada toplu kitap okuyabilecek. Öğrenciler, ayrıca Z-Kütüphanelerde aynen bir sınıf ortamında olduğu gibi toplu ders işleyip, araştırma yapabilecekler.
 
Yerli ve yabancı kaynaklara ulaşılacak
 
Okullar, bu teknolojilerle kütüphanelerinde bulunmayan çok sayıda yerli ve yabancı kaynağa ulaşma imkânına da sahip olacak.
 
Z-Kütüphane çalışmalarına 2011’de başlayan MEB, bu kütüphanelerle okulların öğrenciler ve yetişkinler için birer hayat boyu öğrenme merkezi ve eğlenme-dinlenme etkinliklerine imkân veren yaşayan güvenli alanlar haline dönüştürülmesini hedefliyor. Öğrencilere bu kütüphanelerde, bilgi edinme, anlama, hayal kurma ve yaratıcılıklarının geliştirilmesi için çeşitli fırsatlar sunuluyor.
 

Kurulan Z-Kütüphaneler, klasik kütüphane anlayışından farklı özellikler taşıyor. Bu kütüphaneler, fiziki şartları ve teknolojik alt yapıları ile kütüphanecilik anlayışına çağdaş bir seviye kazandırıyor ve kütüphane hizmetlerinin niteliğini arttıracak özelliklerle donatılıyor. Z-Kütüphanelerde rahat oturma grupları, asimetrik kütüphane grupları ve dijital imkânları olan bilgisayar ve yazıcılar bulunuyor.
 
300 Z-Kütüphane daha geliyor
 
Altyapı çalışmalarına 2011’de başlanan Z-Kütüphane Projesi ile toplam 49 ilde 269 okul kütüphanesi zenginleştirildi. Erzurum’da 37, Ankara’da 18, İstanbul’da 15 ve Şanlıurfa’da 21 Z-kütüphane bulunuyor. Konya Büyükşehir Belediyesi ile yapılan protokolle ‘Medeniyet Okulları Projesi’ kapsamında 100 okulun daha kütüphanesi zenginleştiriliyor. Millî Eğitim Bakanlığı bu yılın sonuna kadar ülke genelinde 300 Z-Kütüphane daha kurulmasını hedefliyor.
 

11 Haziran 2015 Yazan İsmail Karaca / Star Gazetesi
 
 
 
 
 
KONFERANS SALONU
 
Okulumuz 250 kişilik Audio-Visual, Dolby Digital ses ve görüntü sistemine sahip tam donanımlı balkonlu bir konferans salonuna sahiptir.
 
Bu salonda yazarlar, panelistler, akademisyenler, alanlarında uzman konuklar öğrencilerimize çeşitli konularda konferans ve seminerler vermekte, onların entelektüel gelişimlerine katkı sunmaktadırlar.
 
Okulumuz PDR Servisi seminer ve Film Terapi Projesi’ de salonumuzda gerçekleştirilmektedir.
 
Ayrıca okulumuz öğretmenlerinin gerçekleştirdiği etkinlikler, belirli gün ve haftaların kutlanması ve öğretmenler kurul toplantıları da bu salonda gerçekleştirilmektedir.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
CEP SİNEMASI
 
Okulumuz 70 kişilik Audio-Visual, Dolby Digital ses ve görüntü sistemine sahip tam donanımlı ve ses geçirmez yalıtıma sahip cep sineması salonuna sahiptir. Bu salonda öğrencilerimize tüm görsel ve işitsel sunumlar yapılabilmektedir.Yine salonumuz çok amaçlı kullanıma ve etkinliğe açıktır.
 
 


 
OKUL SPOR SALONU


Okulumuzun öğrencilerinin Beden Eğitimi Derslerini rahat ve konforlu bir ortamda yapabilmeleri için Kapalı Spor Salonu mevcuttur. Bu salon beden eğitimi dersi öğretmenleri ve okul idaresi işbirliği ile sürekli olarak içerik ve donanım yönünden sürekli olarak geliştirilmektedir.Ayrıca okul bahçemizde Mobil Voleybol Net Sistemi vardır.

BEDEN EĞİTİMİ VE SPORUN ÖNEMİ

Gerek “ Ulusal Eğitime Destek Projesi “ kapsamında olsun gerekse Yaygın Eğitim Faaliyetleri, plan ve programlar kapsamında olsun Beden Eğitimi ve Spor kişiler ve Toplumlar üzerinde en önemli ve en etkili eğitim şeklidir.


Beden Eğitimi ve Sporun tanımlarından da anlaşılacağı üzere Beden Eğitimi ve Spor kavramları birbirlerini tamamlayan bir bütünlük arz etmektedir.

Ancak işlev ve fonksiyon açısından kısmen de olsa bazı farklılıklar görülmektedir.

Beden Eğitimi, ferdin beden ve ruh sağlığının gelişmesi için yapılan hareketlerin bütünüdür.

Spor ise ferdin beden ve ruh sağlığının gelişmesi ve yanında belli kurallara göre rekabet ölçüleri içinde mücadele etme, heyecan duyma, yarışma, yarışmada üstün gelme zamanını içerir.

Beden Eğitimi ve Sporun Toplumdaki ve özellikle yaygın Eğitim sürecinde önemini birkaç başlıkla toplayacak olursak,

1-Kişisel yönden Beden Eğitimi ve Sporun önemi

2-Toplumsal yönden Beden Eğitimi ve Sporun önemi

3-Ekonomik yönden Beden Eğitimi ve Sporun önemi

4-Çocuk ve Gencin kişiliğinin gelişmesinde Beden Eğitimi ve Sporun faydaları önemi diye dört önemli ana başlık altında toplayabiliriz.


Eğitim Programının ve Eğitim sisteminin içinde Beden Eğitimi ve Sporun fayda ve önemini kısaca vurgulamakta yarar görüyoruz.

Sporun temel unsurunu insan gücü oluşturur. İnsanoğlu beden ve ruh sağlığını geliştirmek için beden eğitimi ve spor faaliyetlerinde bulunur. İnsanın gelişim evrelerinde beden eğitimi ve sporun fayda ve önemi büyüktür.

Spor uygulamaları büyüme ve gelişme çağındaki çocuklar için;

a-Bedensel sağlık ve bedensel gelişme,

b-Ruhsal sağlık ve ruhsal gelişme,

c-Kişiliğin olgunlaşmasında yararlı ve gereklidir

Beden Eğitimi ve Spor çocuk ve gençlerde, organik, sinir, kas, zihinsel ve duygusal gelişimi sağlar.


Spor etkinliklerinde bulunan çocuk ve genç;

a-Kendini tanır,

b-Yeteneklerini geliştirir, sınırlı ve güçlü yönlerinin öğrenir,

c-Vücuduna ve sağlığına karşı bilinçlenir,

d-Beceriler kazanarak organizmasını en etkili bir biçimde kullanmasını öğrenir,

e-Fiziksel uygunluğu geliştirir.

f-Sağlıklı ve mutlu yaşamında gerekli bilgi, davranış, alışkanlıklar ve beceriler kazanır.

Ulusal Eğitim sisteminin projelendirilmesi çalışması için mutlaka Beden Eğitimi ve Sporun önemini belirtmek zorunluluğu söz konusudur. Beden Eğitimi ve Sporu tüm gelişmiş dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de yaygın eğitim lokomotifi konumuna getirmek durumundayız. Aksi halde Ulusal Eğitim politikamızın başarısından söz etmek hayalcilik olacaktır.
 
 
OKUL KAFE

Okulumuz zemin katında yer alan Okul Kafe’ miz  150 kişi kapasiteli olup, hergün saat 08.00 – 15.30 arasında öğrenci,öğretmen ve personelimize hizmet vermektedir. Kafemiz her türlü sıcak ve soğuk içecekler ile yine sıcak ve soğuk aperatif yiyecekler sunmaktadır.Kafemiz camlı kioks tarzı kısım ve şömineli iç kısım olmak üzere iki  bölümden oluşmaktadır.Kafemizde fiyatlar okul müdürlüğünün denetimindedir.
 
 
 
OKUL RESTAURANTI

Okulumuz zemin katında yer alan Okul Restaurant’ ı 500 kişi kapasiteli olup, hergün saat 12.00 – 13.10 arasında öğrenci, öğretmen ve personelimize hizmet vermektedir. Restaurantımız her türlü profesyonel mutfak ve sunum araç-gereç ve donanımına sahiptir.
 
Restaurantımızın yemek hizmetini EFES Yemek & Catering Ltd. şirketi karşılamaktadır. Günlük yemek menümüz kalori değerleri ilan edilerek Gıda Teknikerimizin gözetiminde self servis olarak sunulmaktadır.2015 yemek ücretimiz günlük dört çeşit yemek için 5 TL olup, öğrenciler aylık kart alarak bu hizmetimizden faydalanabilirler. Aylık yemek menüsü gıda teknikerimizden temin edilebilir.
 
 
 
 
KABLOSUZ YAYIN BAĞLANTI ALANLARI

 
Okulumuzun WI-FI ZONE Logosu bulunan alanlarında internete kablosuz olarak bağlanmak ve sörf yapmak mümkündür.WI-FI internet bağlantımız MEB hattıdır ve bazı site ve alanlara erişim Çocuk Koruma Kanunu ve MEB Mevzuatı gereği engellidir. Bu hizmet ücretsiz verilmektedir.
 

WI-FI NEDİR ?  NASIL KULLANILIR ?

" Wireless Fidelity " kelimelerinin kısaltmasıdır. Kısaca Wi-Fi bilgisayarlar ve diğer cihazlar arasında kablosuz bir sinyal üzerinden iletişim sağlayan kablosuz ağ teknolojisi anlamına gelir. Bu 802.11a, 802.11b, 802.11g ve 802.11n dahil olmak üzere 802.11 standartlardan herhangi birini esas alan tüm ağ bileşenleri açıklanmaktadır. Bu standartlar IEEE tarafından geliştirilen ve adı "Wi-Fi" markalı Wi-Fi Alliance tarafından kabul edilmiştir.
 
Wi-Fi ile standart bir şekilde bilgisayarları kablosuz ağlara bağlamak

Neredeyse tüm bilgisayarlar artık kullanıcılar için arama ve kablosuz yönlendiriciler ile bağlanmasını sağlar. Wi-Fi kartları laptop, e tablet ve akıllı cep telefonlarında dahili olarak vardır. Bu özellik birçok mobil cihazın, video oyun sistemlerinin ve diğer bağımsız cihazların kablosuz ağlara bağlanmasını sağlar, ve hepsi Wi-Fi özelliği içerir. Bu cihazlarla bir Wi-Fi sinyali kullanarak Internet'e bağlanmak mümkün olabilir. Ancak, Wi-Fi bağlantısının sadece cihaz ve yönlendirici arasında olduğunu anlamak önemlidir. Bütün yönlendiriciler bağlı oldukları tüm cihazlara internet erişimi sağlayan bir DSL veya kablo modem ile bağlanır.
 
 
Wi-Fi kablosuz ağ standart olduğu için, bir "Wi-Fi Sertifikalı" kablosuz kartı ile herhangi bir cihaz herhangi bir "Wi-Fi Sertifikalı" erişim noktası ve tersi tarafından kabul edilmelidir. Ancak, kablosuz yönlendiriciler sadece yönlendirici ile iletişim kurmasını eski ekipman engelleyebilir belirli 802.11 standardı, çalışmak için yapılandırılabilir. Örneğin, bazı 802.11n yönlendiriciler ya sadece 802.11n cihazları ile çalışmak için yapılandırılabilir. Bu seçenek seçilirse, 802.11g cihazları, Wi-Fi sertifikalı olmasına rağmen, yönlendirici bağlanmak mümkün olmayacaktır.
 

OKULUMUZUN TANITIM BROŞÜRLERİ
 
“ BU YIL SİZİ ÖĞRENCİMİZ OLARAK GÖRMEKTEN DOLAYI MUTLU OLACAĞIZ. “
 

 
***
7 TEMMUZ 2015
İ Z M İ R
OKUL PDR SERVİSİ TARAFINDAN
“ ÖĞRENCİ OKUL ORYANTASYON PROĞRAMI “ PLANINCA HAZIRLANMIŞTIR.
PROJE KOD NO: OUP-015 V1.v1.2D/HN9S
Dr.Hakan DOLGUN (Ph.D)
Uzman Pedagog
Konak & Hisar Kız İHL

1 yorum: