11 Ocak 2015 Pazar

GÜN GEÇTİKÇE KÜÇÜLEN YENİ BAĞIMLILIĞIMIZ AKILLI TELEFONLARIMIZ VE BUNA KARŞIN BÜYÜYEN YALNIZLIĞIMIZ



 
 
 

GÜN GEÇTİKÇE KÜÇÜLEN YENİ BAĞIMLILIĞIMIZ AKILLI TELEFONLARIMIZ VE BUNA KARŞIN BÜYÜYEN YALNIZLIĞIMIZ

 
     Zaman durmadığı gibi an periyodunda yaşayan tüm canlıları da kendi akış hızına ve yapısına uyduruyor.Bu süreçten insanoğlu tarih boyunca kaçamadı.Geri kalan ya da kaçmaya kalkışan  tüm canlılar elimine oldular.Zamanın Ruhu denilen kaçınılmaz metafor işte bu.

      20 yy’ın son periyodu, iletişimin ceplere girmesi ve son sürat bu cep aletlerinin üstün yeteneklere kavuşarak 21 yy’lı karşılamamıza tanıklık etti.Artık uzaklar yakınımıza gelmişti gelmesine lakin yakınlarda bir hayli uzaklaşmıştı bu minik aletlerle.Her an zaman mefrumundan neredeyse bağımsız olarak küresel bir iletişim halindeydik yediden yetmişe.Bu küresel çılgınlık halinden ülkemizde nasibini almıştı.Öyle ki, The World FactBook'a göre Türkiye’de cep telefonu abonesi 2013 yılı sonu itibari ile 69 milyon ve nüfusa oranı ise % 90 ile dünya sıralamasında ilk on sırada yer almaktadır.

    Bu kısa alanda okullarda çocuk ve ergenler açısından cep telefonlarının psiko-sosyal etkilerini irdelemeye çalışacağım.Çocuklarımızda cep telefonu kullanma yaşı 7’ye,model değiştirme süresi de 1 yılın altına düşmüştür.Meslek hayatımda gençler üzerinde yaptığım gözlem,görüşme ve kontrollü anket sonuçları telefonların haberleşme amacından daha ziyade sırasıyla; 1- Oyun oynamak 2- Müzik dinlemek 3- Fotoğraf ve video çekmek,izlemek 4- Mesajlaşmak 5- Resim ve görüntü transferi 6- Haberleşmek olarak belirtilmiştir.

     Ergenlerde,cep telefonuna sahip olma nedenlerinin başında grup psikolojisi ve normları rol oynamaktadır.Gençler bağlı bulundukları grubun normlarına uymaktadırlar.Telefona sahip olmama durumu hele ki model olmayan bir cihaz ergenlerde eksiklik algısı yaratmaktadır.Ayrıca ergenler açısından telefonlar yalnızlıklarını ve can sıkıntılarını gideren neredeyse mucizevi bir ilaç işlevi de görmektedir. Cep telefonuna sahip olma ve kullanımına ilişkin bu reel durum ergen popülasyonunda varolma mit’i ni ve sosyalleşme ihtiyacını karşılamaktadır.

     Doğal olarak da bu durum telefonların ve  kişisel medya araçlarının yanlış kullanımını ve davranım bozukluklarını beraberinde getirmektedir. Çocuk-Ergen cep telefonu ilişkisi artık bağımlılık olarak tanımlayabileceğimiz kriterleri karşılar düzeydedir.Sosyalleştiklerini sanan buna karşın asosyal davranışlar gösteren,yalnızlık duyguları içinde debelenen,benlik saygıları gittikçe azalan bir gençlik popülasyonu ile karşı karşıyayız.

     Bütün bunlara karşın ne yapabiliriz sorusunun karşılığı,değerlere dayalı eğitim,hayır denilebilen bir çocuk yetiştirme tarzı,ben merkezci ve narsist kişilik kazandırıcı ev içi eğitimin acilen terk edilmesi,ilköğrenim seviyesinden itibaren ders programlarının içeriğine doğru medya kullanımı konularının özenle yerleştirilmesi gerekmektedir.Ebeveynler çocuklarını baş tacı ederlerken evin tüm otoritesini çocuklara devretmek yerine,onların evdeki konumunu ve değerini doğru olarak tanımlamalı ve her işte olduğu gibi sürekli öğüt veren değil rol model olan,tutarlı davranışlar sergileyen büyükler olmalıdırlar.Her evin ulusal ve küresel değerlerden harmanlanmış yine aile üyeleri tarafından öğrenilmiş,benimsenmiş bir “ aile değerler sepeti “ olmalıdır.

 
     Umut edelim ki, bu küçük cep telefonları ve kişisel medya aletleri büyük ve biricik yalnızlığımızın mezar taşları değil, gerçekten uzaklarda olan sevdiklerimizi bize getiren, gerçek ve temiz bilgiyi, yaşama dair duygu ve düşüncelerimizi ahlaki çerçeve içerisinde başkaları ile paylaşabildiğimiz zamanın ruhunu yansıtan araçlar olarak kalırlar.

Selam ve dua ile..
 
Dr. Hakan DOLGUN (PhD)
Uzm.Pedagog
Konak & Hisar Kız Anadolu İHL


 
( TELEFONUMU  UNUTTUM - I FORGOT MY PHONE / Written by Charlene deGuzman - Directed by Miles Crawford - Starring Charlene deGuzman )
 
OCAK 2015
İ Z M İ R

 
* Yazıların tüm telif ve yayın hakları saklıdır.Kısmen ya da tamamen izin alınmadan yayınlanamaz.